Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/5649 E. 2014/10002 K. 29.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5649
KARAR NO : 2014/10002
KARAR TARİHİ : 29.05.2014

MAHKEMESİ : Ankara 17. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/11/2013
NUMARASI : 2013/181-2013/290

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına tazminat talebinin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili , müvekkilinin dava dışı K. İnş. Elektrik Taah. San. ve Tic. Ltd Şti’nin yetkilisi olduğunu, dava dışı bu şirketin davalı ile ticari ilişki içinde iken borçlu olduğu 239.000 euro miktarlı bononun 216.904 euroluk kısmını ödemede temerrüde düştüğünü, davalının takip borçlusu olarak Ketenciler İnş. Elektrik Ltd Şti ile birlikte borçlu olmamasına rağmen müvekkilini de gösterdiğini, takibin dayanağının bahse konu bonoda borçlu olan dava dışı şirketin kaşe ve imzasının üstünde „ M.. K.. avalimdir“ kaydına dayandığını, ancak aval olan kişinin imzasının bulunmaması nedeniyle avalin geçerli olmadığını belirterek müvekkilinin 505.000 TL borçlu olmadığının tespitine ve davalının kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkili ile davacının yetkilisi bulunduğu dava dışı K. İnş. Elektrik Taah. San. Tic. Ltd. Şti arasında ticari ilişki gerçekleştiğini, bu ilişki çerçevesinde dava dışı şirket tarafından davalı lehine ipotek tesis edildiğini, iki adet çek ile davaya konu 30/04/2012 ödeme tarihli, 239.000 euro bedelli senet verildiğini, bononun ödenmemesi nedeniyle dava dışı şirket ile davacı aleyhine kayden takip yapıldığını, itiraz edilmediğinden takibin kesinleştiğini ve bu tarihten itibaren bir yılı aşkın süre geçtikten sonra açılan bu dava üzerine takibe konu bonoda tek imza olduğunun fark edildiğini ve davacı hakkındaki takipten feragat edildiğini, bu nedenle davanın konusuz kaldığını, davanın açılmasına müvekkilinin neden olmadığını, belirterek konusuz kalan dava hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda; davacının bonoda kaşe ve imzası olan dava dışı K. İnş. Elektrik Ltd Şti’nin temsilcisi olduğu, dava konusu bonoda keşideci dava dışı K. İnş. Elektrik Ltd Şti’nin kaşesi ile kaşe üzerinde şirket yetkilisinin imzası bulunduğu, davacının adının bonoda yer aldığı ve isminin altında da avalimdir yazısı bulunduğu, bonoda tek imza olduğu ve aval olan kişinin ayrıca imzasının bulunmadığı, Davalı yanın dava açıldıktan sonra 02/07/2013 tarihinde davacı hakkındaki takipten vazgeçtiği belirtilerek davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına, davanın açıldığı tarih itibariyle davacı davayı açmakta haklı olduğu gerekçesiyle davalının yargılama giderlerinden sorumluluğuna, davalı yanın bonoda davacı yönünden yazılan avalimdir ibaresinde imza olmamasını fark etmemesi kötüniyet olarak kabul edilmemesi nedeniyle kötüniyet tazminat talebinin reddine karar verilmiş , hüküm her iki taraf vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddine,
2) Davacının aşağıda belirtilen bozmaya ilişkin istem dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine
3) Davalı tarafından, davacının icra takibine konu bonoda imzası bulunmamasına rağmen davacı hakkında icra takibine geçilmiş olması İİK 72/5 hükmüne göre davalının icra takibinde kötüniyetli olduğu gözönüne alınmaksızın davacı lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtildiği üzere davacının sair temyiz itirazlarının reddine,(3) nolu bentte belirtildiği üzere hükmün davacı lehine BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.