Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/5637 E. 2014/9286 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5637
KARAR NO : 2014/9286
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 20/12/2013
NUMARASI : 2012/4-2013/445

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı, davalı yanın kendisi aleyhine bedeli ödendiği halde tahrif edilmiş bonoya dayalı alacaklı sıfatıyla icra takibi yaptığını, takibe konu bononun davalıların murisine olan borç nedeniyle 40 yıl önce açık senet olarak verildiğini, daha sonra bedeli ödendiği halde senedin teslim alınmadığını,davalı tarafın yıllar sonra bahse konu bonoyu birlikte tanzim ettiklerini belirterek aleyhine yapılan icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti ile kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davacıların senet bedelinin ödendiğini, ancak yazılı delil ile kanıtlamak zorunda olduklarını, TK’nın 592. Maddesi uyarınca açık bononun düzenlenmesinin mümkün olduğunu, tanzim ve vade tarihi, keşide yeri, lehtar ve miktar kısmının sonradan doldurulmak üzere boş bırakılarak bononun tanziminin geçerli olduğunu, bonoda tanzim tarihinin bulunmasının zorunlu, ancak tarihin gerçeğe uygun olmasının gerekmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda, davacının sunmuş olduğu delillerin, senedin sonradan anlaşmaya aykırı doldurulduğu ve senet bedelinin ödendiği iddiasını ispata elverişli nitelikte görülmediği, davalıların son celse hep birlikte teklif edilen yemini eda ettiği ve davacının senedin anlaşmaya aykırı olduğu ve bedelinin ödendiği yönündeki iddialarının doğru olmadığını, yeminli beyanları ile tespit edildiği gerekçesiyle subuta ermeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir.
Tarafların Cumhuriyet Savcılığında alınan beyanlarında dava konusu bononun davalıların işçi alacağına karşılık verildiği anlaşılmaktadır. Uyuşmazlığın, işçi işveren ilişkisi nedeniyle verilen bonodan kaynaklanmasına göre iş hukuku kuralları çerçevesinde çözümlenmesi gerektiğinden davaya bakmakla iş mahkemelerinin görevli olduğu gözetilmeden işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.