Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/5498 E. 2014/15652 K. 28.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5498
KARAR NO : 2014/15652
KARAR TARİHİ : 28.10.2014

MAHKEMESİ : İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2010
NUMARASI : 2005/328-2010/562

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. M.. S.. ile davalı vekili Av. M.. T..’ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında davalının ithal ettiği motosikletlerin satışı hususunda bayilik ve 16.12.2004-30.09.2005 tarihli ek bayilik sözleşmesi imzalandığını, davalıya verilen siparişler için çek verildiği halde mal teslimi yapılmadığı, İzmir 1. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/413 D.İş sy. dosyasından dökümü yapılan ve henüz vadesi gelmemiş çekler için 24.05.2005 tarihinde ihtiyati tedbir kararı alındığını ileri sürerek davalıya yapılan ve karşılıksız kalan ödemelerden dolayı 154.944,00 TL. alacağın tahsiline karar verilmesini, ödeme tarihi henüz gelmemiş olan toplam 886.848,00 TL. bedelli çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, çeklerin iptaline karar verilmek üzere fazlaya ilişkin hakları saklı tutularak şimdilik 10.000 TL. üzerinden karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili yargılamada dava dilekçesinde bildirdiği değer üzerinden harcı tamamlamıştır.
Davalı vekili, taraflar arasında imzalanan ek bayilik sözleşmesinin 18. maddesine göre bu davada Tuzla Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ancak Tuzla’da ticaret mahkemesi bulunmadığından Kadıköy Asliye Ticaret Mahkemelerinin yetkili olduğunu, davacı şirketin müvekkili şirkete 132.598,97 TL. bakiye borcu bulunduğunu, davacı şirketin bayilik ve ek bayilik sözleşmesinden doğan yükümlülüklerini ihlal ettiğini, davacı şirketin müvekkilinden satın aldığı çok sayıda motosikleti sözleşme ile tayin edilen bölgesi dışında satarak haksız rekabet yaptığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; tarafların beyanlarından anlaşıldığı üzere dava konusu çekler davalıya alınacak mallar karşılığında teminat olarak verildiği, verilen çek bedellerinin bir kısmının ödenmemesi, ödemelerin ihtarnameler sonrasında da yapılmaması nedeniyle davalı tarafından sözleşmenin feshedildiği ve davacıya bu tarihten sonra mal verilmediği hususunun tartışmasız olduğu, davacının davalıda bulunan bir kısım çeklerden dolayı borçlu olmadığı, zaten bu çeklerin davacıya iade edilmek üzere dosyaya ibraz edildiği, davacının davalıya 130.482.00-TL. borçlu bulunduğu, davalının elinde bulunan çeklerin teminat amacı ile davalıya vermiş olması nedeni ile alacak miktarı kadar çeklerin davalı elinde bulunması ve bunların alacak miktarı kadar tahsile konulmasında davalının haklı bulunduğu, davalı tarafın dava konusu çekleri akdi fesih ederek yargılama sırasında dosyaya ibraz etmiş ise de; cevap dilekçesinde davanın reddini talep etmiş olması nazara alındığında menfi tespitine karar verilen toplam çek bedeli üzerinden harç, masraf ve vekalet ücreti takdir edilmesi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile, davacının davalıya davalı tarafından dosyaya ibraz edilerek kasaya alınan 28 adet ve toplam bedeli 727.939.00-TL. olan çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespiti ile mahkeme kasasına alınan çeklerin karar kesinleşince davacıya iadesine, davacının davalıya 130.482.00-TL. borçlu olduğu anlaşıldığından davalının elinde bulunan Y. K.Bankası E. Şubesine ait 15.06.2005 keşide tarihli 62.800.00-TL.bedelli ve A. F. Bankası K.Şubesine ait 30.09.2005 keşide tarihli 40.000.00-TL.bedelli çeklerle ilgili açılan davanın reddine, A. F. Bankası K. şubesine ait 30.07.2005 keşide tarihli 40.000.00-TL.’ bedelli çekle ilgili davanın kısmen kabulü ile, toplam borç çerçevesinde davacının bu çeki 27.682.00-TL’sinden borçlu olup bakiyesinden borçlu olmadığının tespitine, dosyaya ibraz edilen bu çekin davacıya iadesine, fazlaya ilişkin talep ile alacak talebinin reddine, çekler üzerine İzmir 1.Asliye Ticaret Mahkemesinin 2005/413 D.iş. dosyasında konulan tedbirin kaldırılmasına, teminatın karar kesinleşmeden davacıya iade edilmemesine, çeklerin icra takibine konu edilmediği, davacının da kötü niyetli olduğu sabit olmadığından davalı vekilinin kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yetkiye ilişkin temyiz itirazının reddi gerekmiştir.
2- Davalı vekilinin yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz itirazına gelince; dava, davalı ile imzalanan bayilik ve ek bayilik sözleşmelerine istinaden davalıdan satın alınan mal karşılığında verilen çok sayıda çeklerin bir kısmının bedelinin vadesinde ödendiği halde mal teslim edilmediğinden bedelsiz kaldığı iddiasıyla çek bedellerinin tahsili henüz vadesi gelmeyen çekler yönünden ise borçlu olunmadığının tespiti istemine ilişkindir. Mahkemece yargılama sırasında davalı tarafça davacıya iade edilen çekler bakımından dava konusuz kaldığı gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş ve iade edilen çek miktarları toplamı üzerinden davacı yararına vekalet ücretine hükmedilmiştir. Oysa davanın konusuz kalması nedeniyle esas hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi halinde dava tarihindeki haklılık durumu gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilir. Bu açıdan somut olayın değerlendirmesine gelince; dava tarihi itibariyle taraflar arasındaki sözleşmenin yürürlükte olduğu, yargılama sırasında iade edilen çeklerin bu sözleşmenin teminatı olarak davalıya verildiğinin tarafların kabulünde bulunduğu ve yargılama sırasında davacının sözleşmeye aykırı davranışları sebebiyle davalı tarafça sözleşmenin feshedilip teminat olarak verilen bu çeklerin de davacıya iade edilmiş olduğu mahkemenin de kabulündedir. Bu durumda mahkemece konusuz kalan çekler yönünden dava tarihi itibariyle davacının dava açmakta haksız, aksine davalının haklı olduğu gözetilerek yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yetkiye yönelik temyiz itirazının reddine, (2) no’lu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1100,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
peşin harcın istek halinde iadesine, 28.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.