Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/5489 E. 2014/8082 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5489
KARAR NO : 2014/8082
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02/12/2013
NUMARASI : 2012/238-2013/624

Taraflar arasındaki birleşen alacak – tazminat – sözleşmenin feshinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar- birleşen dosya davacıları vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacılar vekili, müvekkili şirketler ile davalılar arasında temizlik işlerinde kullanılmak üzere 10 adet aracın alınması hususunda sözleşme yapıldığını, davalıların araçları sözleşmede belirlenen tarihten geç teslim ettikleri gibi, arızalı bir biçimde teslim ettiklerini, müvekkilinin bu nedenle davadışı Mersin Akdeniz Belediyesinden aldığı ihaledeki işine geç başladığını ve zarara uğradığını, müvekkillerinin bu durumu Mersin 4. Asliye Hukuk Mahkemesi’ nin 2012/8 D.iş sayılı dosyası ile tespit ettirdiğini, sözleşme uyarınca tarafların sözleşmeye uymaması halinde 300.000-TL cezai şart ödeyeceğinin kararlaştırıldığını belirterek, sözleşmeye aykırılıktan dolayı tespit dosyasında belirlenen 57.500,31-TL’ lik zararlarının, arızalı araçların çalışamaması sonucunda yevmiye kaybından oluşan 40.544-TL zararlarının, belediyece uygulanan 1.955,69-TL gecikme cezasının ve 300.000-TL cezai şartın ticari faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiş, birleşen dosyada ise; taraflar arasındaki sözleşmenin davalı tarafça haksız feshinin tespitini, davalının davadışı borcu nedeniyle araçların fiili haczi sırasında araçlarda bulunan 8.500-TL yakıt bedelinin tahsilini, belediyenin müvekkillerine kestiği cezalar ve kesintiler ile araçlardan mahrum kalınmasından oluşan zarar nedeni ile 75.000-TL’nin davalılardan tahsilini, ayrıca sözleşme gereğince müvekkilleri tarafından davalılara ödenen 180.000-TL bedelin fesih tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, harici araç satış sözleşmesinin resmi şekilde yapılmadığından geçerli olmadığını, satışa konu araçların çalışır vaziyette olup ayıplı olmadığını, bu yönde davacıların bir ayıp ihbarı, ihtirazi kayıt ya da teslimden imtinalarının sözkonusu olmadığını, davacıların 100.000-TL’lik çeki gecikerek ödediklerini ve diğer ödemelerini yapmayarak temerrüde düştüklerini, araçların halihazırda müvekkillerinde olduğunu, 19.06.2012 tarihli ihtarla zaten geçersiz olan sözleşmeyi feshettiklerini bildirdiklerini, geçersiz sözleşmeye dayalı olarak zarar ve tazminat talep edilemeyeceğini beyanla, davanın reddini istemiş, birleşen dosyada ise; önceki beyanlarını tekrar ettikten sonra, geçersiz satış sözleşmesi nedeniyle herkes aldığını iade ile yükümlü ise de, davacıların ödediği 180.000-TL’ nin BK 66. maddesi uyarınca 1 yıllık zamanaşımına uğradığını, davacı tarafça haciz sırasında araçta bulunduğu iddia edilen yakıta dair de herhangi bir belge olmadığını beyanla, birleşen davanın da reddini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, taraflar arasında imzalanan 06/02/2012 tarihli sözleşme ile davalılara ait 10 adet araç davacı tarafa satılmış ise de, bu satışın resmi olarak noterde yapılması gerekirken, adi yazılı sözleşme yapılmış olduğu, araçların halen davalılar adına kayıtlı olduğu, bu durumda sözleşmenin geçerli olmadığı, sözleşmeye dayanarak davacıların sözleşme gereğince araçların geç teslimden doğan zararlarını ve cezai şartı talep edemeyeceği, birleşen dosya yönünden; davacı taraf dava konusu araçlar kendi elinde iken davalıların borcu sebebiyle
haciz edildiği sırada depolarında yakıt olduğundan bahisle alacak talebinde bulunmuş ise de, araçların haczine ilişkin icra dosyası ve haciz tutunaklarında depolarda yakıt olduğuna dair herhangi bir tespitin bulunmadığı, ispat edilemeyen bu talebin yerinde görülmediği, davacıların geçersiz sözleşme nedeniyle sadece verdiklerini sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre geri isteyebilecekleri, davacı tarafından davalıya 100.000-TL’ nin 06/02/2012 tarihinde ödendiği, 80.000-TL’nin ise 02/05/2012 tarihinde ödendiği ispat edilmiş ise de, davalılar zamanaşımı itirazında bulunduklarından ve 100.000-TL bakımından dava 1 yıllık zamanaşımı süresi geçtikten sonra 11/02/2013 tarihinde açıldığından bu miktara ilişkin talebin zamanaşımı sebebi ile reddinin gerektiği, 80.000-TL’nin ise 02/05/2012 ödeme tarihinden itibaren davalılardan tahsilinin gerektiği gerekçeleriyle, asıl davanın reddine, birleşen davanın kısmen kabulü ile 80.000-TL’nin 02/05/2012 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Taraflar arasındaki araç satış sözleşmesi resmi şekilde yapılmadığı için geçersiz olup, herkesin aldığını iade edeceği yolundaki mahkeme tespitinde bir usulsüzlük bulunmamakta ise de, uyuşmazlık sözleşme hukuku kapsamında değerlendirilip, zamanaşımına ilişkin itiraz bakımından BK’ nın sözleşme hukukuna ilişkin hükümleri uygulanmalıdır. Açıklanan bu yön gözetilmeden, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre davanın 1 yıllık sürede açılmadığı gerekçesiyle davacı yanca ödenen 100.000-TL’ lik ödemenin iadesi talebinin reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.