Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/5436 E. 2014/8850 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5436
KARAR NO : 2014/8850
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

MAHKEMESİ : Antalya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/11/2013
NUMARASI : 2013/154-2013/471

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı dava dilekçesinin yetkisizliği nedeniyle reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili ile dava dışı şirket arasında yapılan genel kredi sözleşmesini davalıların müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak imzaladıklarını, kredi alacağının tahsili için yapılan icra takibinin davalıların yetkiye ve borca haksız itirazları nedeniyle durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline, %20 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, müvekkillerinin ikametgahının Kumluca’da bulunması nedeniyle Kumluca icra daireleri ve mahkemelerinin yetkili olduğunu belirterek yetki itirazında bulunmuş, esas yönünden ise müvekkilleri hakkındaki davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, kredi sözleşmesinin 86. maddesinde Antalya Mahkemeleri ve İcra Dairelerinin yetkili olduğunun belirtildiği ancak davalıların ikametgahlarının Kumluca, asıl borçlunun ikametgahının ise İstanbul’da bulunduğu, sözleşmedeki yetki şartının kefil olan davalıları bağlamadığı, HMK’nun 6. maddesi gereğince davalıların ikametgahının bulunduğu Kumluca İcra Daireleri ve Mahkemelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin icra müdürlüğünün yetkisizliği nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir.
Davalıların kefil olarak imzaladıkları dava konusu genel kredi sözleşmesinin 86. maddesinde “Bu sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda Antalya İcra Daireleri ve Mahkemeleri’nin yetkili kılındığı” belirtilmiştir. Sözleşmedeki bu yetki şartı müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzalayan davalıyı da bağladığından ve icra takibi de sözleşmede belirtilen yer icra dairesinde yapılmış olduğundan buna ilişkin dava şartı gerçekleşmiş olup davanın esasına girilmesi gerekirken mahkemece yanılgılı gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.