Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/5281 E. 2014/8035 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5281
KARAR NO : 2014/8035
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : Malatya 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 28/01/2014
NUMARASI : 2013/231-2014/32

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkili banka ile dava dışı T.. Elektronik Eşya…Ltd. Şti. arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi uyarınca kredi kullandırıldığını, davalının da sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil olarak imzalandığını, kredi borcunun ödenmemesi nedeniyle asıl borçlu ve kefil aleyhine farklı kredi hesaplarından kullandırılan 491.965,77 TL ve 6.685,63 TL olmak üzere toplam 498.651,40 TL üzerinden icra takibine girişildiğini, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu belirterek itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş, ancak vekil tarafından dosyaya herhangi bir cevap sunulmamıştır.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi ek raporu doğrultusunda; İİK’nın 45. maddesi hükmünün kefiller yönünden uygulama kabiliyeti bulunmadığı, davalının müteselsil kefil olarak kredi borcundan sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, takibin 470.173,20 TL ve 6.363,61 TL olmak üzere toplam 476.536,81 TL üzerinden devamına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Hükme esas alınan bilirkişi raporu yeterli incelemeyi içermediği gibi, Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Bu durumda mahkemece konusunda uzman 3 kişilik bilirkişi heyetine banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılarak davacı tarafın itirazları da gözetilerek ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.