Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/5235 E. 2014/10036 K. 29.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5235
KARAR NO : 2014/10036
KARAR TARİHİ : 29.05.2014

MAHKEMESİ : Diyarbakır 1. Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 12/09/2013
NUMARASI : 2013/395-2013/496

Taraflar arasındaki alacak davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalıdan 08.10.2009 tarihinde Yeni Laguna Executive 1.5 … BG Şasi no: VFIBT!… Gri renkli … plakalı hususi otomobili 55.116,79 TL karşılığında satın aldığını, müvekkilinin aracını kullanmaya başladıktan sonra aracın elektronik park freninin arızalanmaya başladığını, aracın elektronik park freni bozulduğundan, fren devrede olduğu için aracın hareket ettirilemediğini, bu nedenle aracın kullanılamaz hale geldiğini, bunun üzerine müvekkilinin her defasında davalı şirketi arayıp aracını yetkili servise göndermek zorunda kaldığını, aracın ilk defa yetkili servise 16.08.2010 tarihinde el freninin kilitlenmesi nedeniyle getirildiğini, tamir edildiğini, müvekkilinin binek otomobilinin aynı arızayı tekrar etmeyeceğine güvenerek aracını kullanmaya devam ettiğini, ancak elektronik el freninin kilitlenmesi sonucu kendisini zor durumda bıraktığını, arızanın sekiz defa tekrar ettiğini, aracın yetkili serviste her seferinde tamir görmesine rağmen sorunun bir türlü giderilemediğini, müvekkili açısından bu otomobili kullanmasının hayati risk taşıdığını, çünkü el freninin ne zaman kilitleneceğinin belli olmadığını, davalı kurumun sattığı ayıplı malın kusurunu gideremediğinden müvekkilinin bedel iadesi talebinin zorunlu olduğunu belirterek, davalı şirkete ödenen 55.116,79 TL fatura bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davanın yetkisiz mahkemeye açıldığını Kadıköy Asliyle Ticaret Mahkemesinin yetkili olduğunu, müvekkili M. A.Ş’ nin aracın üreticisi – imalatçısı olmadığını, ticari satımlarda ayıba bağlı hakların kullanılmasının altı aylık zamanaşımına bağlandığını, aracın 08.10.2009 tarihinde satın alındığını, ancak davacının davasını yasal dava açma süresi geçtikten sonra açtığını, davanın süresinde açılmadığından reddi gerektiğini, davacının muayene ve ihbar yükümlülüğünü yerine getirmediğini, yasa maddesindeki bildirme (ihbar) sürelerinin hak düşürücü süre olduğunu, bunun da resen göz önünde tutulması gerektiğini, süresinde ayıp ihbarında bulunmayan davacının ayıba bağlı haklardan yararlanamayacağını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi davacı tarafından davalıdan satın alınan taşıtın gizli ayıplı olduğu, gizli ayıbın üretim hatası olduğu, söz konusu arızanın garanti süresi içerisinde üç kez tekrar etmesi nedeni ile davacının davalıdan bedel iadesini talep etme hakkı olduğu, taşıt davacıda iken onarım görmesi nedeni ile davacının davalıdan talep edebileceği bedel iadesinden değer kaybının mahsubu gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabul, kısmen reddi ile, ayıplı çıkan Laguna Executive 1.5 DCİ 115 BG nitelikli … plaka sayılı taşıt ile ilgili 08.10.2009 tarihli satım sözleşmesinin feshine, söz konusu araç bedeli olan 54.616,79 TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, satım sözleşmesine konu … plaka sayılı taşıtın davalıya iadesine, davacının fazlaya ait isteminin reddine dair verilen hüküm süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
(1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
(2) Hükme esas alınan bilirkişi raporu ayrıntılı incelemeyi içermediği gibi Yargıtay denetimine de elverişli değildir. Davalı taraf, dava konusu araçtaki arızanın giderildiğini ve dava açıldığı tarihte de aracın halen davacı tarafça kullanıldığını, somut olayda aracın iadesi ile araç bedelinin tahsiline karar verilmesini gerektiren bir durum bulunmadığını savunmuştur.
Bu durumda, mahkemece dava konusu araç üzerinde ve aracın onarıldığı servislerdeki kayıtlar üzerinde konusunda uzman bir bilirkişiye inceleme yaptırılarak, davalının yukarıda açıklanan savunmaları da değerlendirilip ayrıntılı ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alındıktan sonra varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıdaki (1) nolu bend uyarınca davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bendde belirtilen nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.