Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/523 E. 2014/3007 K. 17.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/523
KARAR NO : 2014/3007
KARAR TARİHİ : 17.02.2014

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili; davalı tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi başlatıldığını, takip konusu senetteki imzanın müvekkili şirket yetkilisine ait olmadığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, takibin iptaline ve davalının %40’tan aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişkide dava konusu senedi ciro eden …’nın işleri yürüttüğünü ve kendisini şirket temsilcisi olarak tanıttığını, takip konusu senetteki imzanın da bu kişiye ait olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda; takip konusu bononun düzenlendiği 15.09.2010 tarihinde ve takibin başlatıldığı 24.01.2011 tarihine kadar davacı şirket müdürü ve temsilcisinin … olduğu, senetteki ciro imzasının ise şirketi temsile yetkisi olmayan …’ya ait olduğu, davalı şirket vekili tarafından ciro imzasını atan …’nın şirket adına hareket ettiği ve taraflar arasında bu durumun yerleşik hale geldiği ileri sürülmüş ise de, bu savunmayı ispata yönelik delil ibraz edilmediği, tarafların kabulü ve bilirkişi raporu birlikte değerlendirilerek şirketi temsil yetkisi bulunmayan …’nın ciro imzası nedeniyle davacı şirketin sorumlu olmayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne, söz konusu senet nedeniyle davacının davalıya borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 17.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.