Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/5204 E. 2014/8109 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5204
KARAR NO : 2014/8109
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : Marmaris 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 10/12/2013
NUMARASI : 2008/365-2013/722

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacılar vekili, müvekkillerinin aldıkları mobilya karşılığında dava dışı şirkete boş senet verdiklerini, borcun tamamen ödendiğini, mobilya şirketinin senedi müvekkiline verilmek üzere davalıya verdiğini, müvekkilinin davalının işyerinde bir süre çalıştığını, işçi alacakları için davalı aleyhine dava açtığını, davalının bunun üzerine mobilya şirketinden aldığı senedi doldurarak icra takibi yaptığını belirterek müvekkillerinin senetten dolayı borçlu olmadığının tespitine ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı S.. Ö..’in müvekkiline ait işyerinde bir süre çalıştığını, senedin borç para karşılığında verildiğini belirterek davanın reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davalının mahkeme dosyasındaki beyanları ile ceza dosyasındaki beyanlarının çeliştiği, ispat yükünün senedin veriliş nedenini talil eden davalıda olduğu, davalının iddiasını yazılı delille ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.nun “zaman bakımından uygulama” yan başlıklı 448.maddesi; “Bu Kanun hükümleri, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhal uygulanır”hükmünü amirdir.
6100 sayılı HMK ile yazılı yargılama usulünde ilk derece yargılaması beş aşamadan oluşmaktadır. Bunlar, davanın açılması ve karşılıklı dilekçelerin verilmesi, ön inceleme, tahkikat, tahkikatın sona ermesi ve sözlü yargılama ile hükümdür.
Davanın açılması üzerine dilekçelerin karşılıklı verilmesinden sonra ön inceleme yapılır.
Ön incelemede öncelikle dava şartları (HMK md.114-115) ve ilk itirazlar incelenir (HMK.md.116-117). Dava şartları mevcutsa ve ilk itirazlar yerinde değilse iddia ve savunma içinden tarafların uyuşmazlık noktalarının neler olduğu belirlenir.
Taraflar ön inceleme duruşmasında sulhe teşvik edilir. Ön inceleme duruşmasından sonra mahkemece hak düşürücü süreler ve zamanaşımı hakkında itiraz ve def’iler incelenerek karara bağlanır (HMK.md.142).
Mahkeme ön inceleme aşamasından sonra tahkikat işlemine gerek olmaması halinde nihai bir karar verebilir (HMK.md.138-142). Ancak mahkemenin ön inceleme aşamasında nihai karar verebilmesi için dava şartlarından birinin bulunmaması, ilk itirazların yerinde olması, hak düşürücü sürenin geçmiş olması veya zamanaşımı def’inin dinlenebilir olması gerekir. Mahkemece bu nedenler dışında işin esasına girilerek delillerin değerlendirilmesi sonucu bir karar verilecekse, HMK.nun 143 ve devamı maddeleri uyarınca tahkikat aşamasına geçilmesi ve özellikle HMK.nun 147.maddesi uyarınca taraflar tahkikat için duruşmaya davet edilmeli, tarafların tahkikatın tümü hakkındaki açıklamalarından sonra, tahkikatı gerektiren bir husus kalmadığı durumda, tahkikatın bittiği taraflara tefhim edilmeli (HMK md.184), mahkemece, tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargılama ve hüküm için tayin olunacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunmalarını sağlamak
amacıyla iki yanı davet etmeli ve davetiyeye belirlenen gün ve saatte mahkemede hazır bulunmadıkları takdirde yokluklarında hüküm verileceği hususu bildirilmeli, sözlü yargılamada ise taraflara son sözleri sorulup, hüküm verilmelidir (HMK.md.186). 6100 sayılı HMK.ile öngörülen yargılama kesitlerine kanunda belirtilen sebepler dışında uyulmadan karar verilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece 10/12/2013 günlü duruşma oturumunda tahkikatın bittiği tefhim edilmekle sözlü yargılama ve hüküm için tayin olacak gün ve saatte mahkemede hazır bulunulması amacı ile davet hususu (HMK.md.186)yerine getirilmeden, davalı vekilinin mazereti de reddedilerek, yokluğunda karar verilmiş olduğundan kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.