Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/5182 E. 2014/9494 K. 20.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5182
KARAR NO : 2014/9494
KARAR TARİHİ : 20.05.2014

MAHKEMESİ : Hatay 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2010/379-2013/502

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalıya 130.335 USD para havale etmesine rağmen satışa konu malları teslim etmediğini belirterek gönderilen paranın iadesini talep etmiştir.
Davalı vekili, iddia edilen miktarın müvekkili şirkete gönderilmediğini, 08.10.2008 tarihinde müvekkiline yapılan ödemenin ise eski borcuna mahsup edildiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, yeterli ayrıntı ve bilgiyi içeren bilirkişi raporuna göre alacağın varlığı konusunda delil gösterilmediği, davacının alacağını yazılı belge ile ispatlayamadığı gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
Davacı vekili avans olarak davalıya “mal bedeli” açıklaması ile gönderilen para karşılığında mal teslim edilmediğini belirterek, havale edilen paranın iadesini talep etmiştir. Davalı tarafından yargılama sırasında ibraz edilen ve davacı tarafa yazılan mektup içeriğinde; Rem’in 201.978 USD borcu olduğu, Bay Sensus’un Ramtek’in %50 ortağı olması nedeniyle Rem’in borcunun Ramtek tarafından ödeneceğini beyan ettiği, 65.137 USD ödenince Micron’un malları Rem’e sevk ettiği belirtilmiştir. Ancak davacı vekilinin 15.6.2012 tarihli dilekçesinde müvekkilinin Rem’in borcundan sorumlu olmadığı, kimsenin borcunu üstlenmediği belirtilmiştir. Davalı tarafın, gönderilen havaleyi dava dışı üçüncü kişinin borcuna mahsup ettiğini savunması halinde bu savunmayı ispat etmekle yükümlü olduğu gözetilmeden ispat yükünün davacıya düştüğü gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
Öte yandan, taraflar tacir olup, ticari defterlerinin karşılıklı olarak konusunda uzman bilirkişiler tarafından incelenmesi ve ibraz edilen delillerle birlikte değerlendirilmesi gerekir. Mahkemece bilirkişiden rapor alınmış ise de, söz konusu raporda ibraz edilen ticari defterler karşılıklı incelenmemiş olup, yeterli ayrıntıyı içermediği gibi denetime de elverişli değildir. Ayrıca raporda dosyaya ibraz edilen diğer delillerle ticari defter kayıtları arasında da bağlantı kurulmadığından hükme esas alınan bilirkişi raporu yetersizdir.
Mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde öncelikle ispat yükünün usulüne uygun şekilde belirlenmesi ve konusunda uzman kişi veya kişilerden oluşturulacak bilirkişiler aracılığıyla yeterli araştırma ve incelemeyi içeren denetime elverişli rapor alınıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme soncunda yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 20.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.