YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5103
KARAR NO : 2014/8863
KARAR TARİHİ : 07.05.2014
MAHKEMESİ : Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/01/2014
NUMARASI : 2011/119-2014/11
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkillerinin murisi Z. K. aleyhine davalı banka tarafından ipoteğin paraya çevrilmesi talebi ile icra takibine girişildiğini, ipoteğin tanzim tarihinde murisin çok yaşlı olup, hukuki ehliyetinin bulunmadığını, Saruhanlı Sulh Hukuk Mahkemesinin 2009/618 E. Sayılı dosyası ile vesayet altına alındığını ileri sürerek ipotekten ve icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacıların iddiasının gerçeği yansıtmadığını, murisin ipotek tarihinden 3 yıl sonra vesayet altına alındığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve alınan Adli Tıp Raporu doğrultusunda, muris hakkında hukuki işlemin yapılmış olduğu tarihte hukuki ehliyetini müessir ve kişide şuur ve harekat serbestisi ile olayları kavrayıp onlardan sağlıklı sonuçlara varabilme yeteneğini ortadan kaldıracak veya azaltacak mahiyet ve derecede akıl hastalığı, akıl zayıflığı, bunama hali veya organik defisiter araz saptayacak herhangi bir tıbbi bulgu veya belgeye rastlanmadığı, ipotek tarihinden 3 yıl sonra vesayet altına alındığı, akit tarihi olan 27.09.2006 tarihinde muris Z. K. ‘ın fiil ehliyetine haiz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davacılar ipotekten ve ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan icra takibinden dolayı borçlu olmadıklarının tespiti talebinde bulunmuşlardır. Murisin ölüm tarihi itibariyle terekesi iştirak halinde olup davacılardan başka mirasçılarının da bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. İştirak halinde mülkiyette iştirakçılardan biri veya birkaçının tek başına dava açması mümkün değildir. Tüm iştirakçilerin birlikte dava açmaları gerekir. Bu husus dava şartlarındandır. Bu durumda mahkemece Z. K.’ın dava dışı diğer mirasçılarının da davaya muvafakatlerinin sağlanması ya da terekeye temsilci tayin ettirilerek dava şartı tamamlattırıldıktan sonra menfi tespit talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.