YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5101
KARAR NO : 2014/8862
KARAR TARİHİ : 07.05.2014
MAHKEMESİ : İskenderun 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2012/202-2013/614
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, yanlar arasında akdedilen 20.08.2001 tarihli işyeri devir sözleşmesi gereğince işyerine ait elektrik, su ve tüm vergi borçlarının 20.08.2001 tarihinden sonra devralan davalı borçlu tarafından ödeneceğinin kararlaştırıldığını, ancak davalının 2003 yılından bu yana hiçbir vergi borcunu ödemediğini, ödenmesi gereken vergi borcunun müvekkili tarafından ödenmek zorunda kalındığını, müvekkili tarafından ödenen bu vergi borçlarının tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşme aslının sunulması halinde sözleşmeye yönelik cevap haklarının saklı tutulduğunu, müvekkilinin davacının yanında 2003 yılından 2009 yılının 10. ayına kadar sigortalı olarak çalıştığını belirterek davanın reddine ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiş, yargılama sırasında sözleşme altındaki imzanın inkar edilmediğini, ancak sözleşmenin karşılıklı olarak ifa edilmediğini, takip konusu edilen alacağın zamanaşımına uğradığını beyan etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, yanlar arasında düzenlenen sözleşmedeki hususların her iki tarafın da kabulünde olup, uyuşmazlığın sözleşmenin ifa edilip edilmediği noktasında toplandığı, davacının davaya konu sözleşmeyle devretmiş olduğu işyerine ait vergi borcunu düzenli olarak ödediği, bir kimsenin kendisine ait olmayan vergi borcunu uzun yıllar düzenli olarak ödemesinin ve buna karşılık vergi borcunu doğuran işletmenin halen kendi adına işletilmesine razı gelmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğu, davacı tarafça sözleşmenin ifa edildiğinin ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı yanca dosyaya delil olarak sunulan ve tarafların kabulünde olan “İşyeri Devir Sözleşmesi” başlıklı 20.08.2001 tarihli belge içeriğinden davacının işyerindeki tüm mal ve demirbaş varlığını davalı yana devrettiği, 20.08.2001 tarihinden sonraki işyerine ait vergiler, cezai sorumluluklar ile elektrik, su vb ödemelerden davalının sorumlu tutulduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda ispat külfeti, sözleşmenin ifa edilmediğini başka bir ifade ile işyeri devrinin gerçekleşmediğini iddia eden davalı yanda olup, mahkemece davalıya iddiasını ispat etme olanağı tanınarak bu yönde davalı delilleri sorulup varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.