Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/509 E. 2014/3599 K. 24.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/509
KARAR NO : 2014/3599
KARAR TARİHİ : 24.02.2014

MAHKEMESİ : Sarayköy Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/04/2013
NUMARASI : 2012/265-2013/138

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili; davalı şirket tarafından müvekkili aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibi yapıldığını, müvekkili ile davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişkinin olmadığını, takip konusu senetlerde ihdas nedeninin motorin olarak gösterildiğini, oysa ki müvekkiline herhangi bir şekilde akaryakıt teslimi yapılmadığını, davalının defter ve fiş kartonlarında akaryakıt teslim olmadığının görüleceğini belirterek söz konusu bonolar nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, satılarak paraya çevrilen menkullerin piyasa rayici değerinin istirdatına ve davalının kötüniyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; müvekkili şirketin davacıdan alacaklı olduğunu, ticari defterlerin tacirler arası delil olduğunu, bu nedenle davacının müvekkili şirketin ticari defter ve kayıtlarına dayanamayacağını, senetlerin temel borç ilişkisinden mücerret olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; menfi tespit davalarında ispat yükünün davalıda olduğu, davaya konu bazı senetler üzerinde motorin ibaresinin yer aldığı ve bu nedenle senetlerin motorin karşılığı verildiğinin kabulü gerektiği, davacı tarafından sunulan… Petrol…Ltd. Şti.’ye ait cari hesap hareketlerinde davaya konu senetlerin borç kısmında gözüktüğü ve senet borçlarının anılan şirket bünyesinde olduğu, davalının ticari defterlerini ibrazdan imtina ettiği ve davacıya teslim olunduğu iddia edilen motorinleri teslim ettiğini ispat edemediği gerekçesiyle davanın kabulüne, davacının takip nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine, haciz edilerek satılan eşyaların bedellerinin davalıdan tahsiline ve ayrıca davalının takibinde kötüniyetli olduğu kabul edilerek %20 oranında tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu senetler altındaki imzaların davacıya ait olduğu yolunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Başka bir anlatımla davacı imzaları inkar etmemiştir.
Bonolarda “motorin” ibareleri bulunmaktadır. Her ne kadar bonoların altına dava dışı bir şirketin unvanı da yazılmış ise de şirket kaşesi bulunmadığı gibi keşideci yerinde tek imza ve davacının adı mevcuttur. Bu durumda mahkemece bonoların motorin karşılığında düzenlendiğinin ve bonolardaki kayıt sebebiyle motorinin bonolar karşılığında teslim edildiğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca somut olay bakımından ispat külfetinin davacıda olduğu ve senetlere karşı ileri sürülen her türlü iddianın yazılı delille kanıtlanması gerektiği gözetilmeden ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 24.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.