Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/5061 E. 2014/8855 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/5061
KARAR NO : 2014/8855
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

MAHKEMESİ : Bursa 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 27/12/2013
NUMARASI : 2012/362-2013/469

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili banka ile asıl borçlu dava dışı İ. Özel Güvenlik Koruma Hizm. Ltd. Şti. arasında akdedilen genel kredi sözleşmesinde davalının müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla yer aldığını, kredi geri ödemelerinin aksaması sonucu hesabın kat edildiğini, borcun ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu, itirazında asıl borçlu şirkete olan kefaletini sonlandırdığını, kefaletten rücu ettiğine ilişkin ihtarnamenin bulunduğunu beyan ettiğini, oysa davalının sözleşmede kefaletten dönme hakkından feragat ettiğini, dolayısıyla davalının itirazında haksız olduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin asıl borçlu dava dışı şirketteki hisselerini devrettiğini, akabinde davacı bankaya ihtarname keşide ederek kefilliklerinden vazgeçtiğini bildirdiğini, kefillikten vazgeçtiği dönemde dava dışı asıl borçlu şirketin borcunun bulunmadığını, kefil olunan dönemden kalan bir borcun olmadığını belirterek davanın reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve toplanan deliller doğrultusunda, davacının kefillikten istifa ettiğini bildirir ihtarnamenin davacı bankaya ulaştığı tarih itibariyle banka alacağının mevcut olmadığı, dava ve takip konusu alacağın dayanağı olan ve virmanla krediye dönüşen alacak ile ilgili olarak davalının herhangi bir talimatının ve imzasının bulunmadığı, kaldı ki davalının kefil olduğu kredinin süresiz olması ve 818 Sayılı BK.nun 493-494.maddeleri gereğince kefaletten kurtulma imkanı veren haklardan hakkın doğumundan önce feragat etmesinin de genel işlem kurallarına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı banka vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, genel kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağın tahsili istemi için başlatılan takibe vaki davalı kefilin itirazının iptali istemine ilişkindir.
Dava konusu alacak, davalının kefili bulunduğu 14.05.2008 tarihli genel kredi sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Taraflar arasında akdedilen sözleşme, genel hükümlere göre düzenlenmiş ticari nitelikte ve süresiz bir sözleşmedir. Başka bir ifadeyle borç sıfırlandıktan sonra borçluya tekrar kredi kullandırılması yeni bir borç ilişkisi niteliğinde olmadığından sözleşmeden doğan kefalet sorumluluğunun devam edeceği kuşkusuzdur. Öte yandan davalı taraf, sözleşmenin 70. maddesinde 818 Sayılı BK.nun 493 ve 494. md. hükmündeki kefaletten kurtulma imkanı veren haklardan feragat ve bu maddelere dayanarak bankaya karşı hiçbir istekte bulunmamayı kabul ettiği görülmektedir. 818 Sayılı B.K.’nun 493. ve 494. maddeleri hükümleri emredici nitelikte değildir. Bu nedenle, kefil, kredi sözleşmesi kurulurken, anılan hükümlerle kendisine kefaletten kurtulma olanağı veren haklardan peşinen feragat edebilir, böyle bir feragat hukuken geçerlidir.
Kefil, geçerli bir kefalet sözleşmesinin kurulmasından sonra tek taraflı olarak kefaletini geri alamaz. Bu şekildeki bildirim akdin diğer tarafça açıkça kabul edilmedikçe hukuki sonuç doğurmaz. Kefaletten vazgeçme beyanında bulunulduğu tarihte cari hesap ilişkisinde borç bakiyesinin sıfır olması da sonuca etkili değildir. (HGK. 23.10.2002, 19-866/845).
Bu durumda mahkemece kefaletin geçerli olduğunun kabulü ile davacı bankanın takip tarihi itibariyle alacağı saptanıp varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.