Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/4980 E. 2014/8929 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4980
KARAR NO : 2014/8929
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/12/2013
NUMARASI : 2013/162-2013/147

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılardan A.. Y.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalılardan A.. E..’den borç para alıp, karşılığında 42.500 TL meblağlı ve tarihsiz senet verdiğini, daha sonra borcunu fazlasıyla ödemesine rağmen senedin doldurularak durumu bilen birlikte iş yaptığı diğer davalı A.. Y..’a ciro edildiğini ve müvekkili aleyhine kötüniyetle icra takibi yapıldığını idda ederek müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespiti ile senedin iptaline ve davalıların tazminata mahkum edilmelerine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı A.. Y.. vekili cevabında, müvekkilinin dava konusu senedi, alacağın karşılık diğer davalıdan aldığını ve alacağını tahsil için icra takibi yaptığını, senette borçlu olan davacının, ödeme iddiasını müvekkiline karşı ileri süremeyeceğini savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata hükmolunmasını istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre senede bağlı borcun 20.000,00 TL’lik kısmının 07.04.2006 tarihli çek ile ödendiğini, bakiye 22.500 TL’lik kısmın tanık beyanlarından ödendiğinin anlaşıldığı, buna rağmen senedin takibe konulması için davalı A.. Y..’a devredildiği, davalı A.. Y..’ın diğer davalı A.. E.. ile birlikte hareket ettiği ve bilerek kötüniyetli olarak senedi icra takibine koyduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı A.. Y.. vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davalı, dava konusu bonoya ciro yolu ile hamil olmuştur. Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6102 sayılı TTK’nun 778/1-a maddesi yollaması ile bonolarda da uygulanması gereken aynı konunun 687/1 maddesi uyarınca keşideci ile lehdar arasındaki doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan şahsi def’ilerin hamile karşı ileri sürülebilmesi, hamilin senedi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olduğunun kanıtlanması koşuluna bağlıdır.
Somut olayda, senede karşı tanık dinlenmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, davacı keşidecinin davalı lehdar A. E.’e karşı ileri sürdüğü ve anılan davalı tarafından temyiz edilmeksizin kesinleşen ödeme def’inin temyiz eden davalı hamil A. Y.’a karşı ileri sürülebilmesi için hamilin, senedi kötüniyetle iktisap edilp etmediği yönünde herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmaksının ve bu yöndeki kabul gerekçelerinin neler olduğu karar yerinde gösterilmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı A.. Y.. yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.