Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/4913 E. 2014/8687 K. 05.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4913
KARAR NO : 2014/8687
KARAR TARİHİ : 05.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2013
NUMARASI : 2011/402-2013/338

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasında imzalanan finansal kiralama sözleşmesi ile 1 adet hidrolik delicinin müvekkiline kiralandığını ve 27/07/2007 tarihli fatura ile müvekkiline fatura edildiğini, makine teslim alınmadan önce makineyle 3 metreye kadar delikler delindiğini ve bir problem görülmediğini, ancak teslim alınıp çalıştırılmak istendiğinde makinenin robot sisteminin komple durması nedeniyle müvekkilinin servis talebinde bulunduğunu, makinenin onarımlara rağmen fonsiyonlarını yerine getiremediğini, alındığı tarihten itibaren 1 saat bile kullanılamadığını, davalının yaklaşık 1,5 yıldır müvekkilini oyalamakta olduğunu, ayrıca sigorta firmasının davalıya poliçe iptal zeyilnamesi gönderdiğini, iptal sebebinin ise makinedeki hasarların poliçeden önce meydana gelmiş olması ve makinenin pert kaydının bulunması olduğunu, bu hasar ve ayıpların müvekkilinden hile yoluyla gizlendiği, zira söz konusu arızaların ancak şantiye koşullarında en az 10 ile 20 metre delikler delinmeye başlandığında anlaşılacağını, makinenin çalışmaması nedeniyle müvekkilinin başka bir yerden makine kiralamak ve 115.168,00 TL ödeme yapmak zorunda kaldığını, sözleşmenin feshedildiğinin ihtarname ile davalıya bildirildiğini, ancak davalının yapılan masraf ve ödemeleri iade etmediğini belirterek leasing ve nakil masrafları, peşinat ,kasko bedeli ve kira ödemelerine ilişkin olmak üzere 95.000,00 TL ve kiralanan başka bir makine için ödenen 115.168,00 TL’lik kısımdan maddi zarar miktarı olan 40.000,00 TL olmak üzere şimdilik toplam 135.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 18/12/2013 tarihli celsede, mal bedeline ilişkin 95.000,00 TL olan taleplerini 106.128,88 TL olarak ıslah ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu makinenin kiralanması hususunda müvekkilinin daha önce dava dışı bir firma ile sözleşme akdettiğini, ancak söz konusu firmanın kira bedellerini ödememesi nedeniyle yasal ihtarın çekildiğini, bunun üzerine bu firmanın beyan ve kabulü ile taraflar arasında davacının sözünü ettiği sözleşmenin akdedildiğini, dolayısıyla her iki tarafın da makinenin 3 yıllık geçmişi olduğunu bildiğini, davacının test ederek aldığı makinenin daha sonra çıkan arızalarından müvekkilini sorumlu tutmaya çalıştığını, test edildiğinde makine sorunsuz çalıştığı ve testten sonra leasing işlemi yapıldığı halde yaklaşık 1,5 yıl sonra bu davanın açılmasının anlaşılamadığını, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, 10/05/2010 tarihli sözleşmenin 4.maddesinde ve sözleşmenin eki olan teslim tesellüm belgesinde açıkça maldaki ayıp ve kusurlarla ilgili hususların belirtildiğini ve davacı tarafça kabul edilerek imzalandığını, bu madde gereğince müvekkilinden ayıp nedeniyle talepte bulunulamayacağını, makinenin pert kaydının da olmadığını, ayrıca davacının başka bi yerden mal kiralaması nedeniyle zarara uğradığı yönündeki iddiasının da kabul edilmediğini, sözleşmenin halen ayakta olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre; dava konusu makinenin davacı tarafından çalışır vaziyette ve 2. el olarak kiralandığı, makinenin 3 metreye kadar testlerinin yapıldığı, bir sorunun yaşanmadığı, ancak makine teslim alınıp çalıştırılmak istendiğinde çalışmadığı, davalı tarafın zamanaşımı savunmasına da itibar edilmediği, zira davacının makineyi kiraladıktan sonra 1,5 yıl içinde 3 kez ayrı ayrı yetkili servise müracaat ettiği, onarımların yetkili servis tarafından yapılmış olduğu, ayrıca davacı sigorta şirketinden hasar bedellerini istediğinde sigorta şirketinin verdiği cevapta makinenin hasarının giderilmeyeceğini, zira makinenin pert kaydı bulunduğunu bildirdiği, davacının hemen akabinde bu davayı açtığı, dolayısıyla ayıp ihbarının süresinde yapıldığının kabul edildiği, mahkemece yapılan keşif sırasında makinenin yumuşak zeminde dahi çalışmadığının uzman bilirkişi marifetiyle görüldüğü, orijinal parçalar değiştirilmesine rağmen yine çalışmadığı, delme fonksiyonunu yerine getirmediği, ayrıca akit kurulur iken makinenin pert olduğu davacıdan saklanarak davacı iradesinin hileye uğratıldığı, bu nedenle davacının artık bu sözleşmede bağlı kalmasının beklenmeyeceği ve sözleşmenin haklı nedenle feshini isteme şartlarının doğduğu, ödenen kira bedelinin toplam 45.733,38 Euro olduğu ve dava tarihinde kur değerinin 106.128,88 TL olduğu,davacının ıslah hakkını kulladığı, bunun yanında davacının bir başka delici kiralama zorunda kaldığı yönündeki iddiasının ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne ve 106.128,88 TL’nin davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
10/05/2010 tarihli sözleşmeye konu iş makinesi davalı finansal kiralama şirketi aracılığıyla yapılan finansal kiralama sözleşmesi ile davacıya mülkiyeti devir kaydıyla kiralanmıştır.
Söz konusu makinenin daha önce dava dışı S. Madencilik Ltd. Şti.’ye kiralandığı ve anılan şirket tarafından kullanılmaya başlandığı ancak kiralama bedellerinin ödenmesinde temerrüde düşüldüğü, bunun üzerine makinenin davalı tarafından geri alındığı ve davacıya yukarıda tarihi belirtilen sözleşme ile kiralandığında uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Bu durumda satım konusu makinenin davacıya 2.el olarak kiralandığı anlaşılmakta olup, finansal kiralama sözleşmesinin 4.maddesinde de bu husus davacı kiracı tarafından kabul edilmiş, ”Ana sözleşme konusu ekipmanlar yeni kiracı tarafından 2.el kullanılmış olarak kontrol edilmiş ve mevcut durumuyla olduğu gibi alınması kabul edilip eski kiracıdan çalışır ve eksiksiz durumda teslim alınmıştır” kaydıyla teslim alınmıştır.
Öte yandan davalı finansal kiralama şirketinin makinenin çalışması konusunda bir garanti vermediği de görülmektedir. Bu durumda davalının davacıyı iğfal ettiğinden de söz edilemez. Hal böyle olunca kanıtlanamayan davanın reddi gerekirken yazılı gerekçelerle davanın kısmen kabulüne yönelik verilen karar doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 05.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.