Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/490 E. 2014/7651 K. 17.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/490
KARAR NO : 2014/7651
KARAR TARİHİ : 17.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 19/09/2013
NUMARASI : 2012/246-2013/189

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, Kamu İhale Kanunu hükümleri çerçevesinde, toptan elektrik alımı konusunda taraflar arasında 11.03.2011 tarihinde sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında davalı şirkete 125.000,000 kw/s elektrik enerjisinin 24.400,000 TL bedelle satışının yapılacağının ve sözleşmenin işe başlama tarihinden itibaren 365 takvim günü süreceğinin kararlaştırıldığını, sözleşme süresi boyunca davalı şirkete sözleşmede belirlenen birim fiyat üzerinden elektrik satışı yapıldığını, sözleşmenin sona erdiği tarihi takip eden Nisan 2012 döneminde de davalı tarafından müvekkili şirketten elektrik alımı yapıldığını, elektrik alımı ile ilgili herhangi bir fiyat kararlaştırılmadığından EPDK tarafından açıklanan ulusal (TEDAŞ) tarifede belirtilen birim fiyat üzerinden faturalar düzenlenip, davalıya gönderildiğini, davalı şirketin sözkonusu faturalara itiraz etmemesine rağmen sanki sözleşme yürürlükteymiş gibi sözleşme ile belirlenen birim fiyat üzerinden hesaplama yaparak eksik ödeme yapılıp, bakiye 300.665,96 TL bedel için ödeme yapılmayarak fiyat farkı faturası tanzim edilip, müvekkili şirkete gönderildiğini, bu durumda davalının eksik ödeme yaptığını iddia ederek müvekkili şirketin 300.665,96 TL alacağının faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, taraflar arasındaki sözleşme ile 125,000,000 Kw/s’lik elektrik enerjisinin, toplam 24.440,000 TL fiyatla müvekkili şirkete sağlanmasının kararlaştırıldığını, dava konusu Nisan 2012 ayına ait elektrik enerjisi alımının, sözleşme kapsamında olduğunu, müvekkili şirketin Nisan ayı dahil toplam enerji tüketiminin 125.000,000 Kw/s’i geçmediğini, davacının sözleşmedeki birim fiyat ile bağlı kalmayacağını müvekkili şirkete bildirmediğini, elektrik enerjisi vermeye devam ettiğini, müvekkili şirketin, Kamu İhale Kanunu’na ve Sayıştay denetimine tabi bir kurum olup, yeni birim fiyatın yeni ihale ve sözleşme demek olup, davacı ile farklı birim fiyatlı yeni bir sözleşme imzalanmadığını, davacının tüketim gerçekleştikten sonra yüksek fiyattan fatura düzenleyerek müvekkili şirkete gönderdiğini, davacının Kamu İhale Kanunu gereği verdiği teklifle bağlı olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre taraflar arasında bağıtlanan sözleşme gereği davacı şirketin davalıya 125.000,000 Kw/s enerji sağlamakla yükümlü olup, Nisan 2012 ayına ilişkin enerji alımı sonucunda bu sınırın aşılmadığı, her ne kadar sözleşmede 365 takvim günü olarak süre belirlenmiş ve sözleşme süresi geçtikten sonra enerji alımı yapılmış ise de, davacı tarafından sözleşmedeki birim fiyat ile bağlı kalınmayacağına ilişkin olarak davalı şirkete herhangi bir bildirimde bulunulmadığı, davacının sözleşmesinin sona ermesine rağmen elektrik enerjisini sağlamaya devam etmesinin sözleşmenin örtülü olarak uzatıldığı anlamına geldiği, kararlaştırılan birim fiyat üzerinden devam edeceği konusunda davalı tarafta güven uyandırdığı, kaldı ki yeni bir birim fiyat uygulamasının taraflar arasında yeni bir sözleşme anlamına gelmekte olup, bu durumun davalının uymak zorunda kaldığı yasal zorunluluklara uygun olmadığı, bu nedenle Nisan 2012 ayındaki elektrik enerjisi alımına ilişkin olarak taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümlerinin uygulanması gerektiği, bunu aşan bedele ilişkin davalı tarafından düzenlenen fiyat farkı faturasının yerinde olduğu, davacının bakiye alacak hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında 365 gün süreli sözleşme imzalandığı ve sözleşme süresi dolduktan sonra da fiilen satış ilişkisinin devam ettiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Uyuşmazlık, sözleşme süresi dolduktan sonra satılan elektrik enerjisine satış tarihindeki rayiç bedelin mi yoksa süresi biten sözleşmede kararlaştırılan satış bedelinin mi uygulanacağı yönünde toplanmaktadır. Sözleşmede süre bittikten sonra aynı şartlarla uzayacağına dair bir hüküm bulunmadığından süreli olan sözleşmenin süre dolduktan sonra uygulanmasının yerinde olmadığının kabulü gerekir. Nitekim, davacı da rayiç bedel üzerinden faturalar düzenlemiş ve davalıya tebliğ ettiğini iddia etmiştir. Dava konusu faturalara davalıya tebliğinden itibaren 8 gün içerisinde itiraz edilmemiş ise fatura münderecatının kesinleşeceği 6102 sayılı TTK’nun 21. maddesi gereğidir. Öte yandan faturaların davalı defterlerine kaydedilmiş olması halinde de benimsenmiş olduğunun kabulü gerekir. Ne var ki mahkemece bu yönler üzerinde durulmamış, araştırma ve inceleme yapılmamıştır. Eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olduğundan, belirtilen yönler üzerinde durulup, gerektiğinde davalı kayıtları da uzman bir bilirkişiye incelettirilerek, deliller hep birlikte değerlendirilip, varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.