YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4861
KARAR NO : 2014/7644
KARAR TARİHİ : 17.04.2014
MAHKEMESİ : İstanbul 5. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 08/10/2013
NUMARASI : 2011/134-2013/377
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, davalı tarafından imzalanan her biri 30,000 TL bedelli 2 adet çek ile işlemiş ticari faiz miktarının tahsili için davalı aleyhine yaptığı icra takibine, davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptaline ve icra takibinin devamına, %40’dan az olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı usulüne uygun tebligata rağmen duruşmalara katılmamış cevap da vermemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller ve dosya kapsamına göre; süresinde ibraz edilmeyen çeklerin kambiyo vasfının kalmadığı, bu çeklere dayanılarak genel haciz yolu ile takip yapılamayacağı, süresi içinde ibraz olunamayan çeklerde hamilin, keşideciye veya cirantaya karşı müracaat hakkını kaybedeceği, bu hale göre davacının sebepsiz zenginleşme hükümlerinden yararlanabileceği, bu durumda da ispat külfetinin davacı hamilin ispat etmesi gerektiği, kaldı ki davacının açmış olduğu davanın sebepsiz zenginleşme davası olmadığı, davanın itirazın iptali davası olduğu ve davacının temel borç ilişkisini gösterir belge ve delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
6762 TTK.’nun 726/1 maddesi gereğince, hamilin cirantalarla keşideci ve diğer çek borçlularına karşı haiz olduğu müracaat hakları ibraz müddetinin bitiminden itibaren 6 ay geçmekle zamanaşımına uğrar. Somut olayda takip dayanağı çek zamanaşımına uğradığından kambiyo hukukundan kaynaklanan haklar yitirilmiş olur.
Bu durumda, taraflar arasında temel ilişki varsa bu çeke yazılı delil başlangıcı olarak dayanılabilir ve alacaklı alacağını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Arada temel ilişki bulunmaması halinde ise hamil, 6762 sayılı TTK’nun 730/14 maddesi yollamasıyla çeklerde de uygulanacağı belirtilen TTK’nun 644. maddesi hükmüne göre, sebepsiz zenginleşme hükümleri çerçevesinde keşideciden alacak talebinde bulunabilir. Böyle bir durumda keşideci sebepsiz zenginleşmediğini kanıtlamakla yükümlüdür.
Somut olayda, davalı (keşideci) ile ciro yoluyla çeke hamil olan davacı arasında temel ilişki bulunmadığından uyuşmazlığın 6762 sayılı TTK’nun 644. maddesi hükmü çerçevesinde değerlendirilip çözümlenmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözden kaçırılarak davanın nitelendirilmesinde ve ispat külfetinin tayininde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.