Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/4840 E. 2014/8014 K. 28.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4840
KARAR NO : 2014/8014
KARAR TARİHİ : 28.04.2014

MAHKEMESİ : Gölcük 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/12/2012
NUMARASI : 2011/428-2012/569

Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen dosya davalısı T.. A.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili asıl ve birleşen davalarda; müvekkili aleyhine yapılan icra takiplerine konu senetler nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığını, dolandırıcılar tarafından müvekkilinin kimlik bilgilerinin kullanılmış olduğunu ve bu senetlerin arka suretlerindeki ciro imzalarının müvekkiline ait olmadığını belirterek, müvekkilinin davalılara borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekili asıl ve birleşen davalarda; müvekkili bankanın davacıya kredi kullandırdığını, davacının kredi borcuna mahsup edilmek üzere dava konusu senetleri müvekkiline verdiğini, müvekkili bankanın iyiniyetli yetkili hamil olduğunu belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemenin birleşen 2011/448 Esas sayılı dosyasında davalı Veli Sümbül davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; asıl ve birleşen davalara konu icra takiplerine dayanak olan senetlerdeki imzaların davacı eli ürünü olmamaları nedeni ile davacının davasının davalı banka bakımından kabulünün gerektiği, davalı V. S. söz konusu senetleri tanzim eden olduğu, senetlerde davacının alacaklı olarak göründüğü, bu itibarla davacının V. S. karşı menfi tespit davası açmakta hukuki yararının bulunmadığı gerekçesiyle 2011/448 esas sayılı birleşen dosyada davalı V. S. hakkında açılan davanın reddine, asıl ve birleşen dosyalarda davalı banka yönünden davaların kısmen kabulü ile davacının davalara konu icra takiplerine dayanak senetler nedeniyle davalı bankaya borçlu olmadığının tespitine, şartları oluşmadığından tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.
Kocaeli 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/249 Esas sayılı dosyasında davacı ile birlikte dava dışı şüpheliler hakkında menfi tespit davasına konu senetleri iştirak halinde sahte olarak düzenleyip teminat göstererek davalı bankadan kredi kullanmak suretiyle resmi belgede sahtecilik ve nitelikli dolandırıcılık suçlarını işledikleri iddiasıyla kamu davası açıldığı ve davanın derdest olduğu dosya içerisindeki belgelerden anlaşılmıştır. BK 53. maddesi uyarınca ceza mahkemesinin maddi vakıayı saptayan kararları hukuk hakimini bağlayacağından, mahkemece belirtilen ceza dosyasının sonucu beklenerek uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken bu yön üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile asıl ve birleşen davalara ilişkin hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 28.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.