Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/4764 E. 2014/7168 K. 14.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4764
KARAR NO : 2014/7168
KARAR TARİHİ : 14.04.2014

MAHKEMESİ : Avanos Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)
TARİHİ : 26/12/2013
NUMARASI : 2012/269-2013/409

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili şirket tarafından davalı şirket lehine 09.12.2011 tarihli 23.000 TL bedelli çek keşide edildiğini ayrıca 18.11.2011 tarihli 7000 TL bedelindeki müşteri çekinin davalı firma yetkilisi M.. Ö.. müvekkilince ciro edildiğini, bu çek bedelleri ödenmesine rağmen mal tesliminin gerçekleşmediğini alacağın tahsili için girişilen icra takibine haksız olarak itiraz edildiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu 7.000 TL’lik çekte müvekkili şirketin sıfatının bulunmadığını M.. Ö.. müvekkili şirket yetkilisi olmadığını, 23000 TL’lik çekteki müvekkili şirket kaşesinin ve imzanın sahte olduğunu, talebin zamanaşımına uğradığını, müvekkilince yapılan bir tahsilatın olmadığını belirterek davanın reddi ile %40 kötüniyet tazminatının davacıdan tahsilini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller neticesinde, davadışı M.. Ö.. davalı şirketin yetkili temsilcisi olmadığı yetkili temsilcinin kardeşi A.. Ö.. olduğu ancak ihtilaf konusu dönemde M.. Ö.. davalı şirket ortağı olduğu, M.. Ö.. davalı şirket sahibi gibi hareket ettiği, çekleri alıp başkalarını ciroladıktan sonra ”ben şirket yetkilisi değilim” yönündeki savunmaya itibar edilemeyeceği çekleri alan davalı şirketin mal teslimini gerçekleştirmediği, davalı şirket bu durumu alışkanlık haline getirdiği için, dolandırıcılık suçundan ceza davası açıldığı, bu halin hukuken korunamayacağı gerekçeleri ile, davalı borçlunun Avanos İcra Müdürlüğü’nün 2012/438 E. sayılı dosyasına yaptığı itirazın iptaline 30.000 TL asıl alacak 3.582,74 TL faiz yönünden takibin kaldığı yerden devamına, %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava konusu 7000 TL’lik çekte davalı şirketin sıfatının bulunmadığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. 23.000 TL miktarlı çekte lehdar görünen şirket ile davalı şirketin ticaret sicilinde kayıtlı unvanı arasında farklılık bulunduğu dosyadaki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı gibi lehdar tarafından yapılan birinci ciro imzasının davalı şirket yetkilisine ait olup olmadığı hususu üzerinde de durulmamış, bu yönden herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır.
Somut olayda davalı akdi ilişkiyi inkar ettiğine göre öncelikle davacı taraflar arasında akdi ilişki bulunduğunu ve dava konusu çeklerin bu ilişki sebebiyle avans olarak verilip karşılığında mal teslim edilmediğini yazılı delille ispatlamak zorundadır. Bu husus ispatlandıktan sonra ise yukarıda belirtilen yönler bakımından araştırma ve inceleme yapılıp deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 14.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.