Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/4613 E. 2014/9248 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4613
KARAR NO : 2014/9248
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2013
NUMARASI : 2011/289-2013/245

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, dava dışı TMSF ‘ye devredilen Kentbank alacağının müvekkiline temlik edildiğini, anılan banka ile davalı asıl borçlu arasında akdedilen genel kredi sözleşmeleri uyarınca davalıya kredi kullandırıldığını, kredi borcunun tahsili için davalı aleyhine girişilen icra takibinin davalının itirazı sonucu durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, sözleşmelerdeki imzaların müvekkiline ait olmadığını, hangi kredi sözleşmesinden ne kadar kredi kullandırıldığının anlaşılamadığını, dava konusu alacağın fon alacağı niteliğinde olmayıp, zamanaşımı süresinin geçtiğini, temlike ilişkin kararın iptal edildiğini belirterek davanın usul ve esas yönünden reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve alınan bilirkişi raporu doğrultusunda, dava konusu alacağın fon alacağı niteliğinde olduğundan davalının zamanaşımı itirazının yerinde görülmediği, sözleşmelerdeki imzaların davalının eli ürünü olduğu, icra takip tarihi itibariyle davacı asıl alacağının 249.937,36.TL olarak hesaplandığı gerekçesiyle tahsilde tekerrür etmemek üzere, davalının takibe vaki itirazının 249.937,36.TL üzerinden iptaline ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklı alacağın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine yapılan itirazın İİK’nın 67. maddesi gereğince iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, banka kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasına karar verilmiş olmasına rağmen bilirkişi incelemesi banka kayıtları üzerinde değil, davacının ibraz ettiği belgelere ve dosya kapsamına göre yapılmış olup, bu şekilde hazırlanan bilirkişi raporu hükme esas alınarak karar verilmiştir. Öte yandan hükme dayanak yapılan bilirkişi raporu Yargıtay denetimine elverişli olmadığı gibi bilirkişi raporuna karşı taraflar vekillerince gerekçeleri gösterilmek suretiyle de itiraz edilmiştir. Bu durumda mahkemece, taraf vekillerinin bilirkişi raporuna yönelik itirazları gözetilerek konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile banka kayıtları üzerinde inceleme yapılıp, tüm delillerin birlikte değerlendirilmesi suretiyle varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün taraflar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına , peşin harçların istek halinde iadesine, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.