Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/4573 E. 2014/6811 K. 09.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4573
KARAR NO : 2014/6811
KARAR TARİHİ : 09.04.2014

MAHKEMESİ : Keskin Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 09/12/2013
NUMARASI : 2012/70-2013/184

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkili banka ile davalılardan kısıtlı İ.. A.. arasında akdolunan tarımsal krediler ikraz sözleşmesinde diğer davalı M.. A..’ın da kefil olarak yer aldığını, kredi borcunun ödenmemesi üzerine aleyhlerine girişilen takibe davalıların itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle, takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı İ.. A.. vekili, sözleşmenin akdedildiği sırada müvekkilinin akıl hastası olduğunu ve sonradan vesayet altına da alındığından dolayı sözleşmeden sorumlu tutulamayacağını bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece; yargılama sırasında dinlenen tanık beyanları ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek takibe konu sözleşmenin akdedilmesinden sonra 21.07.2008 tarihinde Adli Tıp Kurumu’ndan alınan rapora göre davalı asıl borçlu İ.. A..’nun sözleşme akdedildiği sırada akıl hastası olduğu ve fiil ehliyetine sahip bulunmadığının saptandığı böylece sözleşmeden sorumlu tutulamayacağı gibi diğer davalı kefilin de kredi borcundan dolayı bir sorumluluğu bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, asıl borçlu İ.. A.. aleyhine yapılan icra takibinin iptaline karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davaya konu Tarımsal Krediler İkraz Sözleşmesinin asıl borçlusu davalılardan İ.. A..’nun kredi sözleşmesinin akdolunduğu 04.01.2006 tarihinde akıl hastası olduğu ve sözleşme tarihi itibarıyla fiil ehliyetine sahip bulunmadığı dosya arasında mevcut 21.07.2008 tarihli Adli Tıp Kurumu raporu içeriğinden anlaşılmaktadır.
Bu durum karşısında sözleşmenin akdolunduğu tarihte fiil ehliyeti bulunmayan davalı İ.. A..’nun sözleşme hükümlerinden dolayı sorumlu tutulması mümkün olmasa da anılan davalı, davacı banka tarafından sözleşmeye istinaden kendisine yapılan kredi ödemelerini iade etmekle yükümlüdür. O halde mahkemece ödemelerin davalıya yapılıp yapılmadığı hususunda gerektiğinde banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılıp bilirkişi raporu aldırılarak, eğer ödeme yapılmış ise bu ödemelerden davalının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumlu bulunduğu gözetilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 09.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.