Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/449 E. 2014/2807 K. 12.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/449
KARAR NO : 2014/2807
KARAR TARİHİ : 12.02.2014

MAHKEMESİ : Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 12/03/2013
NUMARASI : 2012/681-2013/245

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı şirket temsilcisi tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili; taraflar arasındaki ticari ilişki kapsamında fatura içeriğindeki mallar müvekkilince davalıya satılarak teslim edilmiş ve bu faturaya karşılık aynı tutarlı bir adet bononun davalı yanca keşide edilerek müvekkiline verilmiş ise de, vadesi geldiği halde ödenmediğini bu senede dayalı olarak aleyhine girişilen takibe davalının itirazı sonucu takibin durduğunu belirterek, itirazın iptaliyle takibin devamına ve %20 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket temsilcisi; senedin zamanaşımına uğrayarak hükümsüz hale geldiği gibi senede bağlı hakkında sona erdiğini bildirerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davalının akdi ilişkiyi kabul etmekle birlikte takibe konu alacağın zamanaşımına uğradığını savunduğunu ve böylece borç ilişkisinin davalı yanın kabulünde olduğunun saptandığı gibi TBK uyarınca genel zamanaşımı süresinin de dolmadığından bahisle davanın kısmen kabulüne, davalının itirazının kısmen iptaliyle takibin 5.621,46 TL asıl alacak tutarı üzerinden devamına, hükmolunan tutarın %20’si oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı şirket temsilcisince temyiz edilmiştir.
Davaya konu edilen bononun zamanaşımına uğradığı ve taraflar arasında temel ilişkinin bulunduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında davacı yan kambiyo hukukundan kaynaklanan haklarını yitirmiş ise de zamanaşımına uğrayan bonoya yazılı delil başlangıcı olarak dayanabilir ve alacağını her türlü delille kanıtlayabilir.
Nitekim bu husus mahkemece de kararın gerekçesinde belirtilmiştir. Ne var ki yerel mahkemenin davalının zamanaşımı savunmasında bulunmasının borcun kabulü anlamına geldiği yönündeki gerekçesinde isabet görülmemiştir. Davacı, delilleri arasında bulunan altında imza taşıyan bir faturayı dosyaya sunduğuna göre, bu fatura altındaki imzanın davalıya ait olup olmadığı yönünden davalının isticvabı yoluna gidilerek, gerektiğinde imza incelemesi de yaptırılıp deliller eksiksiz şekilde toplandıktan sonra hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 12.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.