Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/448 E. 2014/13311 K. 11.09.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/448
KARAR NO : 2014/13311
KARAR TARİHİ : 11.09.2014

MAHKEMESİ : Milas 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 16/07/2013
NUMARASI : 2012/25-2013/714

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmasız davalı vekilince de duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin davalının kullandığı krediye kefil olduğunu, müvekkilinin davalının kredi borcunun 18.364,23 TL’sini ödediğini, ödenen bu tutarın tahsili için başlatılan icra takibinin davalının haksız itirazı sonucu durduğunu belirterek itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, kredi borcunu ödemesi için davacıya elden nakit para verdiğini, bu duruma vekilinin de şahit olduğunu bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının kredi borcunu ödediğini ispatlar yönde delil ibraz etmediği, tanık dinlenmesine davacı yanca da muvafakat edilmediği gerekçeleriyle davanın kabulüne, davalının itirazının 18.364,23 TL asıl alacak üzerinden iptaline ve takibin devamına, alacağın likit olmadığı gerekçesiyle de davacı lehine tazminata hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Dava konusu alacak, kredi sözleşmesine kefaletten kaynaklanmakta olup, bu haliyle likit ve borçlusu tarafından bilinebilir olduğundan İİK’nun 67/2.maddesi uyarınca davacı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu bu yöndeki istemin reddi doğru değildir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm, davacı vekilinin ise öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 11.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.