Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/4451 E. 2014/7311 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4451
KARAR NO : 2014/7311
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : Antalya 4. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 23/10/2013
NUMARASI : 2011/450-2013/567

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin eczacılıkla iştigal ettiğini, Antalya 14. İcra Müdürlüğü’ nün 2011/10019 sayılı dosyasından aleyhine icra takibi başlatılınca şoka girdiğini, zira 230.000-EURO bedelli bir kambiyo senedinin müvekkili aleyhine icraya konulmuş olduğunu, müvekkilinin icra dosyası alacaklısı davalıyı hiç tanımadığını, senet düzenlemediğini, böyle yüksek miktardaki bir paranın borç olarak verilemeyeceğini, senet üzerindeki imzanın müvekkiline ait olmadığını, icra dosyasından imzaya itiraz ettiklerini belirterek, müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, senedin ve icra takibinin iptaline ve davalı aleyhine %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının icra takibini etkisiz bırakmak için çeşitli davalar açtığını, Antalya 4.İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 2011/965 E. nolu dosyasında yapılan ilk bilirkişi incelemesinde imzanın davacıya ait olduğunun belirlendiğini, müvekkilinin iyiniyetle davacıya borç verdiğini, ancak karşılığında dolandırıcılıkla suçlandığını beyanla, davanın reddine ve davacı aleyhine %40 tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, her ne kadar icra mahkemesince alınan ilk bilirkişi raporunda, sözkonusu imzanın davacı eli ürünü olduğu belirlenmiş ise de, bu tarihten sonra icra mahkemesince ve Ağır Ceza Mahkemesince alınan Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik İhtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesi tarafından düzenlenen 06/12/2011 tarihli raporla ve İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyelerinden oluşan adli tıp ve grafoloji uzmanlarının düzenlediği raporla sözkonusu senetteki imzanın davacı eli ürünü olmadığının tespit edilmiş olduğu, bu sebeple davalının ceza dosyasında cezalandırılmasına karar verildiği, davacının iddialarının yerinde görüldüğü, davalının savunmalarına ise itibar olunmadığı, 230.000-EURO gibi günümüzde 500.000-TL’ yi aşan bir rakamın elden nakit olarak bir kişiye borç verilmesinin de makul ve mantıklı bulunmadığı gerekçeleriyle, davanın kabulü ile, Antalya 14.İcra Müdürlüğü’ nün 2011/10019 sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine, icra takibinin ve bu takibe dayanak olan 230.000-EURO tutarındaki senedin iptaline, takip miktarının %20′ si olan 116.000-TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davaya konu kambiyo senedindeki imzayı inkar etmiştir. Mahkemece hükme esas alınan imza incelemesi raporları, davalının resmi belgede sahtecilik suçundan yargılandığı Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2012/88 E – 2013/450 K. sayılı dosyasından ve Antalya 4. İcra Hukuk Mahkemesi’ nin 2011/965 E. – 2012/678 K. Sayılı dosyasından aldırılmış raporlardır. Ceza mahkemesi kararının temyiz incelemesinde olup, henüz kesinleşmediği dosya kapsamından anlaşıldığı gibi, icra mahkemesi kararları da takip hukuku yönünden bağlayıcı olup, maddi hukuk anlamında kesin hüküm teşkil etmemekte olduğundan, mahkemece, ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi beklenip sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.