Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/4418 E. 2014/7306 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4418
KARAR NO : 2014/7306
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 31/10/2013
NUMARASI : 2013/151-2013/317

Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, davalının müvekkili şirkete ait 20.06.2007 vadeli 30.000-TL bedelli çeki gayrikanuni bir biçimde elinde bulundurduğunu, müvekkili ile davalı arasında çek alışverişini gerektiren hiçbir ilişki olmadığını, davalıya çekin iadesi için gönderdikleri ihtara rağmen sonuç alamadıklarını belirterek, karşılığı olmayan çek nedeniyle müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine ve çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen davada ise aynı çekle ilgili olarak davalının İstanbul 3.İcra Müdürlüğü’nün 2008/3394 sayılı dosyasından icra takibi başlattığını yeni öğrendiklerini beyan ederek, bahse konu icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin dava konusu çeki meşru hamil sıfatıyla yedinde bulundurduğunu, sözkonusu çekin davacı şirket ortaklarından A. B. ve İ. B. S. tarafından karşılıksız çeklerine karşılık müvekkiline verildiğini, müvekkilinin davaya konu edilen çekin karşılıksız çıkması üzerine İstanbul 3. İcra Müdürlüğü’ nün 2008/3394 sayılı dosyasından davacı aleyhine icra takibi başlattığını ve davacının herhangi bir itirazda bulunmadığını, ayrıca karşılıksız çek suçu nedeniyle derdest dava olduğunu belirterek, davanın reddini talep etmiş, birleşen davaya ayrıca bir cevap vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda, menfi tespit davalarında kural olarak ispat yükünün davalı alacaklıda olduğu, somut olayda, davalı tarafın, davacı şirketin değil, şirket ortaklarının keşide ettikleri çeklerin karşılığı olmaması sebebiyle dava konusu çekin verildiğini savunduğu, bu halde, davalı alacaklının, dava ve takip konusu çek nedeniyle davacı şirketten alacaklı olduğunu yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği, ancak bu yönde dosyaya delil sunulmadığı, tüm dosya kapsamına göre davalı ile davacı arasında doğrudan doğruya borç ve alacak ilişkisinin bulunmadığı, bu yönde davalı tarafça somut delil sunulmadığı, davacı şirketin dava ve takip konusu yapılan çek nedeniyle borçlu olmadığı gerekçeleriyle, asıl davanın kısmen kabulü ile davaya konu 20/06/2007 tarihli, 30.000-TL bedelli çekin iptali ile davacının bu çek nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, davacının şartları bulunmayan tazminat talebinin ise reddine, birleşen davanın kabulü ile dava konusu çeke dayanılarak başlatılan İstanbul 3. İcra Müdürlüğü’nün 2008/3394 sayılı dosyasındaki icra takibinin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, icra takibine konu çekten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Takip konusu çek, yasal unsurlara sahip olup, sebepten mücerret olan kambiyo senetlerine karşı borçlu bulunmadığının ispat yükümlülüğü davacıda bulunmaktadır. Mahkemece yanılgılı gerekçeyle ispat yükümlülüğünün davalıya yükletilerek yazılı şekilde karar verilmesi yerinde olmadığı gibi, aynı çek nedeniyle ilk dava tarihinden sonra aynı konuda açılan davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esasına girilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması da bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yerolmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.