Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/433 E. 2014/3852 K. 27.02.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/433
KARAR NO : 2014/3852
KARAR TARİHİ : 27.02.2014

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili müvekkilinin davalı şirketten finansal kiralama sözleşmesi ile satın aldığı biçerdöverin, imalat hatalı olması nedeniyle çalıştırılamadığını, sürekli yaptığı arıza nedeniyle 3. kişilere karşı mahcup duruma düştüğünü, istenilen geliri elde edemediğini belirterek söz konusu taşıtın iadesi ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile müvekkilinin ödediği leasing faizleri ve şimdilik 10.000,00 TL zararının tahsilini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 02/08/2012 havale tarihli dilekçesi ile dava konusunun her iki biçerdöver olarak tamamlanmasına ve müddeabihin değerini 357.680,73 TL daha artırarak 367.680,73 TL’nin sözleşme tarihinden itibaren işleyecek mevduata uygulanan en yüksek faizi ile birlikte tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın süresi içinde açılmadığını ve talebin zamanaşımına uğradığını, ayıp ihbarında bulunulmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda toplanan delillere göre davalı tarafından davaya konu biçerdöverin davacıya 17/05/2007 tarihinde teslim edildiği, davacı tarafından davanın 10/02/2010 tarihinde açıldığı, davalı vekilinin yasal cevap süresinden sonra cevap dilekçesi ile zaman aşımı itirazında bulunduğu, davacı vekilinin teslim tarihi olan 17/05/2007 tarihi itibari ile iki yıllık süre içerisinde davayı açmadığı, davalı yanca süresi içerisinde zaman aşımı definde bulunulmamış ise de zaman aşımı definin ilk itirazlardan olmadığı, yasal cevap süresinde ileri sürülmeyen zaman aşımı definin daha sonra ileri sürülmesi halinde karşı tarafın savunmanın genişletilmesi yasağı nedeni ile karşı koyabileceği, ancak davacı vekilinin böyle bir itirazının olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 27.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.