Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/4074 E. 2014/11266 K. 16.06.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4074
KARAR NO : 2014/11266
KARAR TARİHİ : 16.06.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 30. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 02/12/2013
NUMARASI : 2011/467-2013/335

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Dava, genel kredi sözleşmelerinden kaynaklanan alacağın tahsili için başlatılan takibe vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davalı vekili davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece yapılan yargılamada toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı bankanın takip tarihi itibarıyla 841.147,91-TL asıl alacak, 197.237,25-TL temerrüt tarihine kadar işlemiş cari kredi faizleri toplamı, 6.864,64-TL faizin %5 gider vergisi olmak üzere toplam 1.045.249,80-TL alacaklı olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile tahsilde tekerrür olmamak üzere davalının İstanbul 3. İcra Müdürlüğü’nün 2010/29150 esas sayılı dosyasına karşı yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, icra takibinin toplam 1.045.249,80-TL üzerinden ve 841.147,91-TL esas alacağa takip tarihinden itibaren yıllık %62 temerrüt faizi yürütülmek suretiyle takip talebindeki koşullarla devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, hükmolunanesas alacağın taktiren %40’ı oranındaki icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava Genel Kredi Sözleşmesi’nden kaynaklanan alacağın tahsili için sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalı aleyhine girişilen icra takibine yönelik itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı banka tarafından davalıya gönderilen hesap kat ihtarnamesinin tebliğ edilemediği dosya içerisinden anlaşılmaktadır. Bu durumda, somut olay bakımından davalının temerrüdünün takip ile gerçekleştiğinin kabulü gerekir. O halde, mahkemece hesap kat tarihinden temerrüdün gerçekleştiği takip tarihine kadar akdi faiz istenebileceği, asıl alacağa temerrüt tarihinden itibaren temerrüt faizi uygulanabileceği hususları gözetilerek bilirkişiden ek rapor ya da yeni bir bilirkişi raporu alınıp, deliller hep birlikte değerlendirilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, kat tarihinden 23.09.2003 tarihine kadar faiz yürütülüp bu tarihten takip tarihine kadar alacağın faizsiz bırakılması suretiyle eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucunda yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, 16.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.