Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/4046 E. 2014/7552 K. 16.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4046
KARAR NO : 2014/7552
KARAR TARİHİ : 16.04.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 3. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 07/11/2013
NUMARASI : 2013/217-2013/240

Taraflar arasındaki malın iadesi davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili dağıtım firması ile davalı Ş… Akaryakıt..Ltd. Şti. arasında imzalanan akaryakıt satış istasyonu sözleşmesi kapsamında davalı şirkete teslim edilen işaret levha ve demirbaş ürünlerin, akaryakıt istasyonunun davalı T….Ltd. Şti.ne müvekkilinin izni olmaksızın devredilmiş olması üzerine keşide edilen kat ihtarnamesine rağmen iade edilmemesi sebebiyle sözleşmenin feshedildiğini ileri sürerek müvekkillerine ait olan ve davalı şirkete teslim edilen demirbaşların istirdadına, fazlaya ilişkin talep hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000 ABD Doları cezai şart alacağının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalılar vekili 24.02.2010 havale tarihli dilekçesi ile ; davacı şirketin tevdi mahalli belirtmesi halinde malzemeleri buraya teslime hazır olduklarını, nereye ve kime teslim edileceğinin dilekçede belirtilmediğini, davacının müvekkilini rekabet kurulu kararı nedeni ile sona erecek intifa sözleşmesini uzatarak yeniden bayilik sözleşmesi yapmaya zorlamak ve caydırıcılık unsuru olarak kullanmak için haksız ve kötü niyetli açtığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece; dava konusu menkul, demirbaş ve teçhizatın dava tarihinden sonra 17.09.2011 ve 22.09.2011 tarihinde davacıya teslim edildiği, davanın konusu kalmadığından, konusuz kıldığı dava hakkında hüküm tesisine yer olmadığına, adı geçen menkul ve malzemelerin dava açıldıktan sonra davacı tarafa teslim edildiğinden ve davalılar davanın açılmasına sebebiyet verdiklerinden masraf ve ücreti vekaletten sorumlu tutulmalarına karar verilmiş hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan Dairemiz bozma ilamında; “Davacı dava dilekçesinde cezai şart talep etmiş olup mahkemece bu konuda olumlu-olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.” denilmiştir.
Mahkemece Dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya ve toplanan delillere göre; her ne kadar, davacı tarafından, ariyet demirbaşların iade edilmemesi nedeni ile taahhütnamenin 3. ncü maddesine göre doğan ceza-i şart alacağından fazlaya dair talep hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 ABD Doları’nın davalılardan tahsili talep edilmiş ise de, dava konusu menkul demirbaş ve teçhizatın dava tarihinden sonra davacıya teslim edildiği ve davanın konusu kalmadığı, konusu kalmayan dava hakkında hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş olup, iş bu demirbaş ve ariyetlerin sağlam ve çalışır vaziyette davacıya teslim edildiği, ceza-i şartında oluşmadığı kanaatine varıldığı gerekçesiyle davacının istirdat talebine ilişkin mahkemece verilen 2010/716 Esas , 2012/11 Karar sayılı kararı ile 21.02.2012 tarihinde “konusu kalmayan dava hakkında takdiren hüküm tesisine yer olmadığına ” dair verilen karar Yargıtay 19 Hukuk Dairesinin 17.12.2012 tarihli kararı ile bozma nedeni yapılmadığından ve kesinleşmiş olduğundan bu konuda yeniden hüküm tesisine yer olmadığına, davacının ceza-i şart talebine ilişkin davanın ise reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Davacı vekili dava dilekçesinde taahhütnamenin 3. md gereği geç teslim edilen ariyet malları için davalı bayii Ş….Ltd. Şti. ile A.. Ş.. ve A.. Ş..’den geç teslim edilen her gün için 2000 ABD Doları cezai şart talep etmiştir. Dava konusu ariyet verilen demirbaşların iadesi 05.04.2010 tarihli ihtarname ile talep edilmiş, davalılara bu ihtarname 15.04.2010 tarihinde tebliğ edilmiş, ihtarname ile verilen 7 günlük teslim süresinin dolduğu 23.04.2010 tarihi itibariyle davalılar temerrüde düşmüş olup söz konusu demirbaş ürünler dava açıldıktan sonra 17.09.2011 ve 22.09.2011 tarihinde teslim edilmiştir. Davalı bayii ile garantör sıfatıyla imzalayan davalılar A.. Ş.. ve A.. Ş..’in imzaladığı taahhütnamenin 3. maddesinde; “..iş bu demirbaş malzemenin tamamını tayin edilen zamanda A.. ve A.. tayin edilecek şahıs ve/veya mahalle A. tarafından iade/teslim talebinin tebliğinden sonra derhal iade etmediğim takdirde geçen her gün için cezai şart olarak 2000 USD’nin fiili ödeme tarihindeki TCMB döviz satış kuru karşılığı olarak YTL cinsinden ödemeyi kabul ederim” denilmiştir. Anılan hüküm karşısında davacının davalılardan cezai şart alacağı talep edebileceği gözetilmeden yanılgılı gerekçe ile davacı vekilinin bu yöndeki talebinin reddi doğru görülmemiştir.
2-Ayrıca, hükmün 3 no’lu bendinde davalı tarafından yapılan 40,00 TL temyiz, 110,00 TL tebligat giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine” denilmiş olup oysa Dairemiz bozma ilamında davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine hükmün davacı yararına bozulmasına denildiği halde temyiz giderlerinin davacı vekili üzerinde bırakılması da isabetsizdir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.