Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/4023 E. 2014/7550 K. 16.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/4023
KARAR NO : 2014/7550
KARAR TARİHİ : 16.04.2014

MAHKEMESİ : Dinar Asliye Hukuk Mahkemesi (Tic. Mah. Sıfatıyla)
TARİHİ : 11/07/2013
NUMARASI : 2012/194-2013/274

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalı banka nezdindeki vadeli mevduat hesabındaki paranın davalı banka personelinin zimmetine geçirmesi üzerine banka personelinin nitelikli zimmet suçundan Afyon 2. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanarak ceza aldığını, kararın henüz kesinleşmediğini, müvekkilinin hesabında olması gereken paranın tahsili için başlatılan ilamsız icra takibinde davalı bankanın ana paraya itiraz etmediğini, işlemiş faiz miktarı ile faiz oranına itiraz ettiğini ileri sürerek davalı bankaca yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibine konu edilen faiz alacağının dayanağını vadeli hesap sözleşmesinin oluşturduğunu, davacının aylık vadeli hesabında bulunan 20.178,75 TL.’nin 08.06.2009 tarihinde şube eski servis yetkilisi tarafından zimmetine geçirildiği hususunun müvekkili banka müfettişi tarafından tespit edildiğini, davacının vadeli hesabında usulsüzlük yapılmış olmasının temerrüt faizi ödenmesini gerektiren bir durum olmadığını, müvekkili bankanın icra takibi ile temerrüde düştüğünü, davacının icra takip tarihi 31.05.2011 tarihi itibariyle hesabında olması gereken paranın 22.903,49 TL. olduğunu, bu tutarın üzerinden ödemenin yapıldığı 13.06.2011 tarihine kadar davacının %15 reeskont oranı üzerinden talep edebileceği faiz miktarının ise 124,06 TL. olduğunu ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davacının zararının haksız fiilden kaynaklandığı, haksız fiillerde zarar gören davacının zararın doğduğu tarihten itibaren temerrüt faizi istemeye hak kazanacağı, dava konusu uyuşmazlık, bankacılık işlemlerinden kaynaklandığından asıl alacağa T.C. Merkez Bankası’nın avans faiz oranları üzerinden temerrüt faizi uygulanması gerektiği, alınan bilirkişi raporu ile, davacının takip tarihi itibariyle 6.754,85 TL işlemiş temerrüt faizi alacağının bulunduğu, davalı banka tarafından yapılan ödemenin B.K. md.84 gereği faiz ve vekalet ücretine mahsup edilmesinden sonra davacının 4.015,45 TL asıl alacağının kaldığının tespit edildiği gerekçesiyle icra takip dosyasında davalının itirazının kısmen iptali ile icra takibinin 4.015,45 TL asıl alacak üzerinden devamına, asıl alacağa haksız fiil tarihi olan 08/06/2009 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine, şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı banka vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı banka vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- 492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 5766 sayılı Kanun’un 11. maddesinin (ç) bendi ile değişik 123. maddesindeki harç istisnası yurt dışından alınacak kredilerin geri dönüşümü ile ilgili işlemlerle sınırlı olarak uygulanmaktadır. Yeniden yapılandırma ile ilgili 4603 sayılı Kanun’da öngörülen muafiyetin Yasada sayılan bankaların davacı olduğu davalarda uygulanabileceği, anılan yasa hükmü gereğidir. Davalı bankanın somut olayda harçtan muaf olduğuna ilişkin yasal bir düzenleme bulunmamaktadır. Harç kamu düzenine ilişkin olduğundan re’sen gözetilmesi gerekir.
Kamu düzeni, aleyhe bozma yasağı kuralının istisnalarındandır. Bu durumda mahkemece; davalı bankanın karar ve ilam harcı ile sorumlu tutulması gerekirken hükmün 3 no’lu bendinde yazılı şekilde davalı bankanın harçtan muaf olduğuna dair hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) no’lu bentte açıklanan nedenlerle davalı banka vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) no’lu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.