Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/3853 E. 2014/9265 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3853
KARAR NO : 2014/9265
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08/07/2013
NUMARASI : 2009/65-2013/219

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin faturaya dayalı alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine davalının itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline ve % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, taraflar arasında ticari ilişki olduğunun doğru olduğunu, davacının değil bilakis müvekkilinin alacaklı olduğunu, müvekkilinin davacıdan aldığı malların bedellerini çek, nakit, kredi kartı, banka havalesi yollarıyla ödediğini, uygulamanın önce ödeme (avans) sonra mal teslimi şeklinde olduğunu, davacının fazladan yaptığı tahsilatları ödememek için işbu davayı açtığını, müvekkilinin yaptığı ödemelerin ve faturaların tarafların ticari defter ve belgeleri incelendiğinde ortaya çıkacağını savunarak davanın reddi ile kötüniyet tazminatı isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, davacının, dava konusu faturalardan dolayı alacaklı olduğunu ne bir yazılı belge ile ne de tarafların ticari defterleri ile ispatlayamadığı, davacı asil ve davacı vekilinin imzalı beyanları ile hiç bir konuda davalıya yemin yöneltmediklerini ve yemin delilinden vazgeçtiklerini bildirdikleri, davacının takip yapmakta kötüniyetli olmadığı gerekçesiyle, davanın ve davalının haksız takip tazminatı talebinin reddine dair verilen karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, faturalara dayalı icra takibinden kaynaklanan itirazın iptali davasıdır. Davalı-borçlu vekili icra dairesine vermiş olduğu 17.11.2008 havale tarihli itiraz dilekçesinde, “alacaklı tarafın faturaya dayalı takipte belirtilen borcumuz bulunmamaktadır. Müvekkil firma, muhtelif tarihlerdeki kendisine ait çeklerle, kredi kartı ve havaleler ile alacaklı tarafça gösterilen kişiler ve yanlarında çalışan kişilere yapmış olduğu havaleler ile tüm borcu ödemiştir. Alacaklı taraf kötüniyetli olarak müvekkil firma aleyhinde çifte tahsilat yoluna gitmektedir.” demiştir. Böyle ödeme savunmasında bulunan davalı ispat yükünü üzerine almıştır. Mahkemece bu husus gözden kaçırılarak yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.