Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/3778 E. 2014/9262 K. 15.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3778
KARAR NO : 2014/9262
KARAR TARİHİ : 15.05.2014

MAHKEMESİ : Şanlıurfa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 03/12/2013
NUMARASI : 2007/1110-2013/512

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacılar vekili, müvekkilleri hakkında Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2007/2059 esas sayılı dosyasında 59.189,68 TL’lik, müvekkili Ahmet hakkında ise 2007/2060 esas sayılı dosyada 59.189,68 TL miktarlı icra takibi başlatılmış olduğunu, müvekkillerinden Halil’in kredi kullandırılırken hiçbir şekilde imza atmadığını ve kefil olmadığını, buna rağmen kendisi de borçlu gösterilerek hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkili Ahmet’in borcunun ise 40.000,00 TL ve bunun işlemiş faizi olduğunu, müvekkilinin bu parayı ise fazlası ile ödediğini belirterek, müvekkillerinin davalıya 59.189,68 TL borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre taraflar arasındaki kredi sözleşmesinde hukuka ve bankacılık mevzuatına aykırılık bulunmadığı, alacaklı bankanın icra takip tarihi itibariyle toplam alacağının yapılan taksit ödemeleri düşüldükten sonra 31.524,35 TL olup, bu miktardan davacı A.. Ç..’ın sorumlu olduğu, kredi genel sözleşmesinde kefil olarak yer alan davacı H.. Ç..’a atfen atılmış imzanın ise davacı H.. Ç..’ın eli ürünü olmadığı gerekçesiyle, davacı H.. Ç.. yönünden açılan davanın kabulüne, davacı A.. Ç.. yönünden ise açılan davanın kısmen kabulüne dair verilen karar süresi içinde davalı Banka vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tüketici mahkemesi sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesi’nde harç yatırılmadan açılmış ve mahkemece tensip zaptı tüketici mahkemesi sıfatı ile yapıldıktan sonra bütün yargılamalar Asliye Hukuk Mahkemesi sıfatı ile yapılarak bu sıfatla nihai karar verilmiştir. Şanlıurfa’da Asliye Hukuk Mahkemesi’nden ayrı olarak müstakil tüketici ve ticaret mahkemesi bulunmadığından mahiyeti itibariyle ticari bir dava olan ve ticaret mahkemesinde görülmesi gereken davanın görevsizlik kararı verilmeksizin Asliye Hukuk Mahkemesinde sürdürülüp sonuçlandırılması doğru ise de, genel kredi sözleşmesinden kaynaklanan alacağa yönelik menfi tespit davası olarak açılan iş bu davanın harçsız olarak sürdürülmesi doğru olmamıştır.
Kabule göre ise; 492 Sayılı Harçlar Kanununun 123/son maddesindeki harç istisnası yurt dışından alınacak kredilerin geri dönüşümü ile ilgili işlemlerle sınırlı olmak üzere uygulanmaktadır. Nitekim Anayasa Mahkemesinin 14.01.2010 tarih, 2008/81 Esas ve 2010/8 Karar sayılı kararı ve Hukuk Genel Kurulunun 6.10.2010 T, 2010/12-443 E. ve 2010/471 K sayılı kararı da bu yöndedir. Bu nedenle davalı Bankanın harçtan muaf olmadığı gözetilmeden kararda harç alınmasına yer olmadığına karar verilmesi de doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.