Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/3473 E. 2014/9996 K. 29.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3473
KARAR NO : 2014/9996
KARAR TARİHİ : 29.05.2014

MAHKEMESİ : Uzunköprü 1. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/06/2013
NUMARASI : 2013/156-2013/331

Taraflar arasındaki birleşen menfi tespit-tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmiş ve davacı vekilince temyize cevapla birlikte duruşma istenmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. B.. A.. ile davalı vek. Av. B.. B..’in gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı A.. Ö.. vekili, asıl davada müvekkilinin dava dışı S. Ş. ve B.. E.. isimli kişilere vekalet verdiğini, adı geçenlerin vekalet görevlerini kötüye kullanarak müvekkiline ait taşınmazlar üzerinde davalı lehine ipotek tesis ettiklerini, ayrıca bu kişilerin davalıdan 97 adet süt sığırı satın aldıklarını, müvekkilinin bu satışın asaleten ya da vekaleten tarafı olmadığı gibi satışın da gerçek olmadığını, davalının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip başlattığını belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı A.. Ö.. vekili, aynı mahkemenin birleşen 2009/114 Esas sayılı davasında, asıl davadaki iddialarını tekrarlayarak müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespitine, ipotek sözleşmesinin hükümsüz olduğuna, tapuya yapılan tescilin yolsuz olduğuna ve tapu kütüğünün düzeltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere göre, davanın kabulüne, ipotek karşılığında davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 15.11.2012 günlü ilamıyla birleştirme kararı verildikten sonra da dava ve birleştirilen davaların bağımsızlıklarını koruyacağı, bu itibarla her bir dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiğinden bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiş, bozma sonrası yapılan yargılamada toplanan delillere göre davanın ve karşı davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, taraflar arasındaki ipotek sözleşmesinin hükümsüzlüğüne karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Zira hükmüne uyulan bozma ilamında dava ve birleştirilen dava hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması istendiği halde her bir dava hakkında gerek davalara konu istemler hakkında gerekse yargılama gideri, harç ve vekalet ücretiyle ilgili ayrı ayrı hüküm kurulmaması doğru değildir.
Öte yandan Anayasanın 141/3 hükmüne göre “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır”. HMK’nun 297. maddesinde de mahkeme kararının içeriğinde bulunması gereken öğeler açıklanmıştır. Gerekçe kararın denetiminin yapılabilmesi ve tarafların kararın doğruluğu veya yanlışlığı konusunda fikir sahibi olmasını sağlayarak kanun yollarına başvurma konusunda tutumlarının belirlenebilmesi açısından önemli bir işlev görür. Bu Anayasal ve yasal zorunluluklara rağmen, mahkemece verilen kararda HMK’nun 297. maddesine aykırı davranılarak kararın gerekçesiz olarak yazılması usul ve yasaya aykırıdır.
Bir kısım yargılama gideri, harç ve vekalet ücreti konusunda mahkemenin bozulan kararında hüküm altına alındığından bahisle yeniden karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesisi de kabul şekli itibariyle isabetsizdir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.