YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3420
KARAR NO : 2014/7654
KARAR TARİHİ : 17.04.2014
MAHKEMESİ : Malatya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 18/12/2012
NUMARASI : 2011/304-2012/626
Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkilinin, davalı bankaya kullandığı kredinin teminatı olarak taşınmazını ipotek verdiğini, müvekkilinin kredi sözleşmesinden doğan borcunu ödediğini ve davalı bankaya hiçbir borcu kalmadığını ancak, talebine rağmen ipoteğin kaldırılmadığını iddia ederek ipoteğin fekkine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davaya konu taşınmazın ipotekli olarak üçüncü bir şahsa satıldığını, davacının taşınmaz üzerinde hak sahibi olmayıp, davayı açma hakkı bulunmadığını, davacı ve dava dışı R.. Y..’ın birlikte malik oldukları gayrimenkulü davacının lehine açılmış ve açılacak her türlü krediler ile yine davacının alacaklı bankaya vermiş olduğu ve vereceği kefalete dayalı taahhütlerden, velhasıl sebep ve ciheti ne olursa olsun davacının alacaklı bankaya doğmuş ve doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere 50.000,00 TL bedelle ipotek verdiğini, davacının asıl borçlusu R. Ç. olan 21.12.2006 tarihli Genel Kredi Sözleşmesinde müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğunu ve sözkonusu kredi sözleşmesine istinaden açılmış kredili mevduat hesabının kat edildiğini, davacının müşterek ve müteselsil kefaleti dolayısıyla R.. Y..’ın bankaya olan taahhüt ve borçlarından doğrudan sorumlu olup, ipoteğin kaldırılmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, kredinin teminatı olarak mülkiyeti davacı Ö.. M.. ve dava dışı R.. Y..’a ait olan taşınmaz üzerine 50.000.00 TL’lik ipotek tesis edildiği, bu ipoteğin davacının asalet borçlarının yanı sıra doğmuş ve doğacak kefalet borçlarının da teminatı oluşturacağı hususunun 09.06.2006 tarihli ipotek akit tablosunda açıkça belirtildiği, davacının asalet borcu bitmiş olsa bile kefaleti nedeniyle varsa kefalet borcundan da sorumlu tutulacağı ve dava dışı R.. Y..’ın gerek “kredili mevduat”, gerekse kullandırılan çek tutarları ve kendisine teslim edilen boş çek yapraklarından dolayı bankaya borçlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ipoteğin kaldırılması istemine ilişkindir. İpotekli taşınmazın ½ hissesine sahip olan davacı tarafından dava tarihinden önce ipotekle yükümlü olarak R.. Y..’a satıldığı dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Bu durumda somut olay bakımından davacının iş bu davayı açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Hukuki yarar dava şartlarından olduğundan mahkemece re’sen gözetilmektedir. Hal böyle olunca davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddi gerekirken esastan reddine karar verilmesi ve bunun sonucu olarak davacı aleyhine fazla vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 17.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.