Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/3219 E. 2014/6225 K. 01.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3219
KARAR NO : 2014/6225
KARAR TARİHİ : 01.04.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 04/09/2013
NUMARASI : 2012/230-2013/492

Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalılar vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin davalı A… Otomotiv San. Tic. A.Ş’den satın aldığı aracı 10.11.2008 tarihinde teslim aldığını, aracın teslim edilirken çalışmaması üzerine satış görevlisinin takviye kablosu ile aracı çalıştırdığını, daha sonra ikaz lambasının yanması üzerine hemen aracı yetkili servise bıraktığını, aracın tamir edilerek teslim edildiğini, 5 ay sonra da aracın anahtar aküsünün zayıf olduğu ikazı üzerine servise götürüldüğünü, yine 25.08.2009, 14.10.2009 ve 29.12.2009 tarihlerinde aynı arızanın tekrarladığını, bu arızalar giderildikten sonra 09.08.2010 tarihinde aracın bu defa da yolda kaldığını ve yakıt pompa modülü, muşur, pompa komple takımı ve taban döşemesinde sorunlar tespit edildiğini, arızaların 20.08.2010, 09.03.2011 ve 31.10.2011 tarihlerinde tekrarlandığını ve aracın yolda kaldığını belirterek, ayıplı aracın yenisiyle değiştirilmesini, olmadığı takdirde aracın iadesi ile ödenen 43.205,49-TL bedelin fatura tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Ford Otomotiv San. A.Ş vekili, dava zamanaşımı süresinin dolduğunu, ithalatçı olan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, aracın ticari garanti şartlarına tabi bulunduğunu, müvekkili şirketin sadece aracın ücretsiz onarımından sorumlu olduğunu, aracın ayıplı olmadığını, değiştirilmesini gerektirecek şartların da oluşmadığını, iddiaya konu şikayetlerin onarımla giderilmesinin mümkün olduğunu, araç iade edilmeden de faize hak kazanılamayacağını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Davalı A.. Otomotiv. San. Tic. A.Ş vekili, davada zamanaşımı süresinin dolduğunu, aracın ayıplı olmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama ve hükme esas alınan rapor sonucunda, davaya konu aracın garanti süresi devam ederken 08/04/2009′ den başlamak üzere 25/08/2009, 14/10/2009, 29/12/2009, 09/08/2010, 20/08/2010, 09/03/2011, 28/09/2011, 31/10/2011, 01/11/2011, 14/11/2011 tarihlerinde elektrik aksamından kaynaklı şikayet ile servise girdiği, araçtaki arızanın halen devam ettiği ve giderilemediği, yolda kalma şikayetinin sayısı ve servis kayıtları gözönüne alındığında, araçtaki ayıbın süreklilik arz ettiği, davacının araçtan yararlanmasının mümkün görülmediğinden semen indirimi yoluna gidilemeyeceği, aracın garanti süresi içerisindeki şikayetler ve onarımlar gözönüne alındığında davalıların zamanaşımı def’inin yerinde olmadığı, aracın üretimden kaynaklı gizli ayıplı olduğu, servis kayıtlarına göre davacının yasal ihbar yükümlülüğünü süresinde yerine getirdiği, davacının seçimlik hakkını bedel yönünde kullandığı gerekçeleriyle, davanın kabulü ile, fatura bedeli olan 43.205,49-TL’ nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, aracın davalılara iadesine, aracın teslim tarihinden itibaren bedele ticari faiz (TCMB nın kısa vadeli krediler için avans faizi) uygulanmasına karar verilmiş, hüküm davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ayıplı aracın yenisi ile değiştirilmesi, ya da fatura bedelinin fatura tarihinden itibaren değişen oranlarda işleyecek faizi ile davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi istemine ilişkindir.
Davalılar vekilleri, zamanaşımı def’inde bulunmuşlardır. Her ne kadar zamanaşımı def’ i cevap süresi içinde ileri sürülmemiş ise de, davacı vekili davalıların süresinden sonra beyan ettikleri zamanaşımı def’ ine karşı savunmanın genişletilmesi nedenine dayanarak itirazda bulunmadığından davalıların zamanaşımı def’ inin gözetilmesi gerekmektedir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6762 S. TTK’ nın 25/4.maddesi uyarınca ticari satışlarda zamanaşımı süresi malın tesliminden itibaren 6 aydır. Ancak, daha uzun süreli garanti verilmesi halinde zamanaşımı süresinin garanti süresinin sonuna kadar uzayacağı Yargıtayca kabul edilmektedir.
Somut olayda, dava konusu aracın 2 yıllık garanti kapsamına alındığı dosya içeriğinden anlaşıldığına göre, davanın 2 yıllık süre içinde açılması gerekir. Ne var ki, teslim tarihi 10.11.2008 olmasına rağmen, dava ilk olarak sonradan görevsizlik kararı veren Tüketici Mahkemesine 14.12.2011 tarihinde, yani 2 yıllık süre dolduktan sonra açılmış bulunmaktadır. Somut olayda, 818 sayılı BK’ nın 207. maddesinde öngörülen iğfal durumu da iddia ve ispat edilmediğine göre, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerekirken, mahkemece işin esasına girilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına. davalıların ayrı ayrı yatırdığı peşin harçların istek halinde iadesine, 01.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.