Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/3058 E. 2014/8093 K. 29.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/3058
KARAR NO : 2014/8093
KARAR TARİHİ : 29.04.2014

MAHKEMESİ : Ankara 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2011/6-2013/307

Taraflar arasındaki karşılıklı menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine karşı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde karşı davacı – karşı davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı-karşı davalı vekili, taraflar arasındaki satış sözleşmesi gereği 42.688,86 TL bedelli inşaat sarf malzemesinin davalıya gönderildiğini, bir süre sonra davalı tarafından malzemelerin iade edileceğinin bildirildiğini, nakliye bedelinin davalı tarafından karşılanması koşuluyla talebin kabul edildiğini, davalı tarafından 5.580 TL tutarlı malın eksik teslim edildiği halde davalının ihtarname ile nakil masrafı olarak 5.192 TL’yi müvekkilinden talep ettiğini, ayıp ihbarının süresinde ve usulen yapılmadığını, müvekkilinin sattığı ürünün bedelini almadığı halde KDV ödediğini ve iade faturasını muhasebe kayıtlarına işleyemediği için 7.000 TL zararı olduğunu belirterek müvekkilinin davalıya borçlu olmadığının tespiti ile müvekkili tarafından yapılan 5.400 TL nakliye gideri, 5.580 TL eksik gönderilen malzeme bedeli ile 7.000 TL KDV olmak üzere toplam 17.980 TL’nin ticari faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı-karşı davacı vekili, malların ayıplı olduğu için eksiksiz iade edildiğini belirterek asıl davanın reddine karar verilmesini istemiş, karşı davada, müvekkili tarafından malların iadesi için ödenen nakliye bedeli olan 5.192 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporlarına göre, davalı-karşı davacı ile asıl iş sahibi arasındaki yazışmalardan davacı-karşı davalının hatalı, kusurlu, standartlara uygun olmayan boruları teslim ettiğinin sabit olduğu, ayrıca davacı-karşı davalının faks yazısı ile boruları değiştireceğini belirterek malların ayıplı olduğunu kabul ettiği, ayıplı malların nakliye bedelinin talep edilemeyeceği, malların eksik iade edildiği hususunun davacı-karşı davalı tarafından ispat edilemediği, davacı-karşı davalı tarafından ödenen KDV ‘nin de davalı-karşı davacının düzenlediği iade faturası ile Vergi Dairesinden iade alınabileceği gerekçesiyle asıl davanın tümüyle reddine, karşı davada ise, ayıplı çıkan malların iadesine ilişkin nakliye masrafından davacı-karşı davalının sorumlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı-karşı davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacının dava dışı şirkete gönderdiği 10/09/2007 tarihli faks “…sevk etmiş olduğumuz 23.238 metre tip 250 (N) 110 mm kablo muhafaza boruları belirlenen koşullar doğrultusunda tip 450 olarak değiştirilecektir….” şeklindedir. Söz konusu faks yazısında 250 mm lik kablo muhafaza borusu yerine 450 mm lik kablo muhafaza borusu gönderileceği belirtilmiştir. Faks içeriğinden gönderilen 250 mm lik kablo muhafaza borularının ayıplı olduğu sonucuna varılamaz. Bu durumda mahkemece delillerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı-karşı davalı lehine BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.