Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/2856 E. 2014/8814 K. 07.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2856
KARAR NO : 2014/8814
KARAR TARİHİ : 07.05.2014

MAHKEMESİ : Konya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/11/2013
NUMARASI : 2013/269-2013/310

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davalı M.. S.. hakkında davanın kabulüne, davalı O.. Y.. yönünden davanın konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekili ile davalılardan M.. S.. vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –

Davacı vekili; müvekkili ile dava dışı H. B. Sigorta Ltd.Şti. arasındaki ticari ilişki kapsamında oluşan borçları için yapılan anlaşma gereği dava dışı şirkete müvekkilince üç adet bononun verildiğini ve vadeleri geldiğinde bedellerini ödediğini, ancak söz konusu bonolardan 11.000,00 TL ve 11.400,00 TL bedelli iki adet bononun müvekkiline iade edilmediğini, sonrasında dava dışı sigorta şirketinin ortağı olan davalı M.Z. S.’ın ortaklıkdan ayrıldığını ve elinde bulunan söz konusu bedelsiz iki bonoyu anlaşmaya aykırı şekilde doldurduğunu, davalının birlikte hareket ettiği diğer davalı O.. Y.. tarafından da söz konusu bonolara dayalı olarak müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını belirterek müvekkilinin söz konusu bonolardan dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 oranında tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı O.. Y.. vekili; müvekkilinin alacaklısı olduğu 11.400,00 TL bedelli senedi ödediğini ve kısmi feragat nedeniyle söz konusu senedi icra dosyasından aldıklarını, müvekkilinin M.Z. S.’dan alacağına istinaden dava konusu bonoları aldığını belirterek davanın reddine ve %40’dan az olmamak üzere tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı M.Z. S. vekili; dava konusu senetlerin dava dışı H. B. Sigorta Şirketi ile ilgili olmadığını, müvekkilinin sigorta ilişkisi nedeniyle alacağına karşılık davacıdan aldığı bu bonoları kendi borcuna istinaden diğer davalı O.. Y..’a ciro yoluyla devrettiğini bildirerek davanın reddini savunmuş ve %40 oranında tazminatın tahsilini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre dava konusu 11.400,00 TL bedelli bononun takip sırasında ödenmesi nedeniyle davacının 11.400,00 TL bedelli bonodan dolayı borçlu olmadığı, dava konusu 15.09.2009 vade tarihli 11.000,00 TL. Bedelli bono yönünden ise Konya 4. Sulh Ceza Makemesi’nin 2012/596 E., 2012/1394 K. sayılı kararında davalı M.Z. S.’ın tahsil edilen bononun takibe konulmasından dolayı cezalandırıldığı, BK’nun 53. maddesi gereği ceza mahkemelerinin mahkumiyet ve maddi vakayı tespit kararının hukuk hakimini bağlayacağı kuralı gereği davacının 11.000,00 TL bedelli bonoyu da ödediği ve borcunun bulunmadığı gerekçesiyle 11.000,00 TL tutarlı bonodan dolayı açılan davanın kabulü ile davacının bu bonodan dolayı davalılara borçlu bulunmadığının taspitine yapılan takibin iptaline, 11.400,00 TL bedelli bonodan dolayı açılan davanın kabulü ile davalı O.. Y..’a bu bonodan dolayı davacının borçlu bulunmadığının tespitine ve tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, hükmün taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 15.04.2013 tarih 2013/2052 E.-6691 K. sayılı ilamıyla 11.000,00 TL tutarlı senetle ilgili olarak Sulh Ceza Mahkemesi’nce verilen kararda sanık hakkındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiğinin anlaşıldığı bu durum karşısında BK. 53. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayan bir ceza mahkemesi kararından bahsedilemeyeceği gözetilerek davacının diğer ödeme iddiaları ve delilleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle karar verildiğinden bahisle hükmün davalılar yararına bozulmasına karar verilmiştir.
../..
-2-

ESAS NO : 2014/2856
KARAR NO : 2014/8814

Yerel mahkemece bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiş; davaya konu iki adet bonoyla ilgili olarak davalı M.Z. S. yönünden davacının yapmış olduğu ödemeler, ceza dosyasındaki beyanlar ve karar içeriği incelendiğinde davalının ödeme yaptığı şirketin ortağı bulunduğu ve bu ödemeyi bilecek durumda olduğu anlaşıldığından, davacının her iki bonodan ötürü bu davalıya karşı borçlu olmadığı, diğer davalı O.. Y.. bakımından ise 11.400,00 TL bedelli bonoda lehdarın O.. Y.. bulunduğu takip sırasında bu bononun karşılığı ödendiğinden takipden anılan bono yönünden feragat edildiği ve böylece bu bono hakkındaki menfi tespit davasının konusuz kaldığının anlaşıldığı 11.000,00 TL tutarlı bono yönünden ise davalı Olayhan Yıldırım’ın kötüniyetli hamil olduğunun kanıtlanamadığı gerekçesiyle davalı M.Z. S. hakkında açılan davanın kabulüyle davaya konu iki adet bonodan dolayı davacının bu davalıya borçlu olmadığının tespitine, 30.09.2009 vadeli 11.400,00 TL bedelli bonodan ötürü O.. Y.. aleyhine açılan davada bu bono yönünden dava konusuz kaldığından anılan davalı hakkında hüküm kurulmasına yer olmadığına 15.09.2009 vadeli 11.000,00 TL tutarlı bonodan dolayı davalı O.. Y..’a karşı açılan davanın reddine, koşulları oluştuğundan bu bonodan dolayı %40 oranındaki 4.400,00 TL tazminatın davacıdan tahsiline, davacının tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalılardan M.Z. S. vekilince temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı vekilinin tüm, davalı M. Z. S. vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2)Davalılardan M.Z. S.’ın dava konusu senetlerden 11.400,00 TL miktarlı olanında herhangi bir sıfatı bulunmadığı halde bu senetle ilgili olarak adı geçen davalı aleyhine yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, davalı M.Z. S.’ın lehdarı bulunduğu 11.000,00 TL tutarlı senedin lehdar hanesi ve vade tarihi boş olarak doldurulup verildiği ve daha sonra dava dışı H. B. Ltd.Şti. ortaklığından ayrılan davalı M.Z. S.’ın bu senedi ele geçirerek lehdar hanesine kendi adını yazıp vade tarihini de doldurarak diğer davalı O.. Y..’a ciro ettiği davacı yanca iddia edildiğine göre, boş senedin anlaşmaya aykırı doldurulduğu yönündeki bu iddianın yazılı delille kanıtlanması gerekirken mahkemece bu hususda bir araştırma yapılmadan eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin tüm, davalı M.Z. S. vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı M.Z. S. yararına BOZULMASINA, peşin harçların istek halinde iadesine, 07.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.