Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/2792 E. 2014/17733 K. 10.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2792
KARAR NO : 2014/17733
KARAR TARİHİ : 10.12.2014

MAHKEMESİ : Tekirdağ 2. Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mah.sıfatıyla)
TARİHİ : 25/10/2013
NUMARASI : 2011/6-2013/572

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde taraflardan kimse gelmemiş olduğundan, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı vekili, dava dışı asıl borçlu M. Ö. ile imzalanan kredi sözleşmelerini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalayan davalılara karşı kredi alacağının tahsili için başlatılan ilamsız icra takibine vaki itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, takip dayanağı aynı kredi alacağı sebebiyle alınan ipoteklerin paraya çevrilmesi yolu ile takip yapılması gerekirken genel kredi sözleşmesine dayanılarak müvekkili kefiller hakkında ilamsız icra takibi yapılmasının doğru olmadığını ileri sürerek davanın reddi ile %40 kötü niyet tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Tüketici mahkemesi sıfatıyla yapılan yargılamada alınan ve benimsenen kök ve ek bilirkişi raporları doğrultusunda davanın kısmen kabulüne ve asıl alacağın %40’ı oranında icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalılar vekilince temyiz edilmiştir.
Davaya Tüketici Mahkemesinde bakılabilmesi için davanın taraflarından birinin tüketici olması ve uyuşmazlığın 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun uygulanmasından doğması gerekmektedir. Somut olayda uyuşmazlık davalılar ile davacı banka arasında düzenlenen Genel Kredi Sözleşmesi ve Bankacılık Hizmetleri Sözleşmesi’nden kaynaklanmakta olup 6102 sayılı TTK’nun 4/1-f maddesinde düzenlenen bankacılık işlemlerinden olup mutlak ticari davalardandır. Bu durumda 6102 sayılı Yasa’nın 5. maddesi hükmü uyarınca ticari davaların Tüketici Mahkemesinde görülmesi mümkün değildir. Görev, kamu düzenine ilişkin olduğundan mahkemece yargılamanın her safhasında kendiliğinden gözetilmelidir. Bu durumda mahkemece ticari dava niteliğindeki davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılmayacağı gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.