Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/2788 E. 2014/17728 K. 10.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2788
KARAR NO : 2014/17728
KARAR TARİHİ : 10.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 12/07/2013
NUMARASI : 2011/10-2013/193

Taraflar arasındaki tazminat-alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, birleşen diğer davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün taraflar vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı-birleşen dosya davalısı S…. İnş. San. ve Tic. Ltd Şti. Yetkili temsilisi, davacı-birleşen dosya davalısı asil A.. S.., davacı- birleşen dosya davalılar vekili Av. …. ile davalı-birleşen dosya davacı vek. Av. O.. A..’ün gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların ve asillerinin sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, müvekkili şirket ile davalı arasında 4 ayrı finansal kiralama sözleşmesi akdedildiğini, diğer davacıların sözleşmede müşterek borçlu müteselsil kefil olarak yer aldıklarını müvekkilinin kira borcunu ödememesi üzerine davalının ihtarname çektiğini, ihtarnamedeki 60 günlük süre içerisinde kira borcunun ödendiğini, bu durumun 2 kez tekrar ettiğini, 3. Kez aynı sebeple ihtarname gönderilmesi üzerine 60 günlük süre dolmadan eski sözleşmeleri yürürlükten kaldıran 4 yeni sözleşme imzalandığını ve yeni ödeme planı yapıldığını, bu ödeme planına göre ödemeler yapılırken davalının sözleşmeyi feshederek sözleşmeye konu mallarının teslimi talebiyle dava açtığını, müvekkili aleyhine verilen ihtiyati tedbir kararı nedeniyle sözleşme konusu malların davalıya teslim edildiğini, davalının bu malları dava dışı finansal kiralama şirketine sattığını ve anılan şirketin de malları 3. Kişiye kiraladığını, davanın reddedildiğini, ancak sözleşmeye konu malların tesliminin imkansız hale geldiğini, müvekkillerinin maddi ve manevi zarara uğradığını belirterek maddi zararları ile 51.129,18 Euro kazanç kaybı ve 200.000 TL. manevi zararın davalından tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında talebini, sözleşmenin akdinden doğan 2.500 TL: zarar, tesisin kuruluşu için yapılan masraflarla ilgili 600.000 DM tazminat, işletme personel giderlerine ilişkin 20.000 TL. Tazminat, 647.255 DM kira ödemesi, ipotekli taşınmazların satışından kaynaklanan 600.000 TL. Tazminat, hacizli menkul malların satışından kaynaklanan 13.500-TL tazminat 3.200.000 DM yoksun kalınan kar kaybı olarak ıslah etmiş birleşen davada davacı şirket vekili, asıl dava tarihinden ihtiyati tedbir kararının haksız olduğunun kesinleştiği tarihe kadar 500.000 E kardan yoksun kalındığını belirterek bu miktarın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, birleşen diğer davada ise, birleşen davanın reddini istemiştir.
Davalı vekili, asıl ve aleyhine açılan bileşen davanın reddini istemiş , davacı olduğu birleşen diğer dosyada ise, davalıların eskilerinin yerine kaim olmak üzere imzalanan 4 adet yeni finansal kiralama sözleşmesinden kaynaklanan kira borcunu ödemediğini ve temerrüde düştüğünü, kiralamaya konu malların sigorta primlerinin ödenmediğini belirterek 847.844 TL. Kira temerrüt faizi alacağı ile 11.806 TL sigorta prim alacağının davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece; davalının sözleşmenin fesih şartları oluşmamışken, sözleşmeye konu malları satması ve yerine yenisini koymaması suretiyle akde ayrı davrandığı, BK.nun 96. maddesi uyarınca davalının davacı kiracının akdin ifa olunmamasından doğan müspet zararlarını karşılamakla yükümlü olduğu sözleşmenin hükümsüzlüğü veya sözleşmede dönme hali söz konusu olmadığından menfi zararın talep edilemeyeceği, (davalının muaccel hale gelen kira alacağına dayalı takip yapma yetkisi bulunduğundan davacının ipoteklerin ve menkul malların paraya çevrilmesinden kaynaklanan tazminat talebinin yerinde olmadığı) 13.05.2013 tarihli 3. Bilirkişi ek raporunun hükme esas alındığı,kiralayan finansal kiralama şirketinin kiracıdan talep edebileceği bir alacağının bulunmadığı, manevi tazminat talebinin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulüne, 367.313,83 Euro’nun davalıdan tahsil edilerek davacılara ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2004/497 esas sayılı davasının kısmen kabulüne, 256.965,07 Euro’nun davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, birleşen İstanbul 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2009/208 Esas sayılı davasının reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacılar vekili, asıl davada hüküm altına alınan tazminat miktarına işleyecek faiz ile ilgili bir karar verilmediği hususunda temyiz itirazında bulunmuştur.
Davacılar vekili asıl dava dilekçesinde; tazminat alacaklarının ticari reeskont faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini talep etmiş, bilirkişi raporuna itirazlarını da içeren 18.02.2009 tarihli yazılı dilekçesinde de; tazminat alacaklarının ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece asıl davanın kısmen kabulü ile 367.313,83 Euro’nun davalıdan tahsiline karar verildiği halde, davacıların işleyecek faiz istemiyle ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmemesinde isabet görülmemiştir.
3- Davalı vekilinin temyiz istemine gelindiğinde; birleşen İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2004/497 Esas sayılı dosyasında davacı şirket vekili, 500.000 Euro yoksun kalınan kârın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş, mahkemece birleşen bu davanın kısmen kabulü ile 256.965,07 Euro’nun davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalı yararına karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca, reddedilen 243.034,93 Euro’nun TL karşılığı üzerinden nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde eksik ücreti vekalete hükmedilmesi de isabetsiz olup bozmyı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle taraf vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacılar yararına, (3) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına hükmün BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacılar ve davalı yararına takdir olunan 1.100’er TL. duruşma vekalet ücretinin bir diğerinden alınarak yek diğerine verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 10.12..2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.