Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/2782 E. 2014/15225 K. 16.10.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2782
KARAR NO : 2014/15225
KARAR TARİHİ : 16.10.2014

MAHKEMESİ : Görele Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 13/02/2013
NUMARASI : 2012/113-2013/97

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı (temlik alan) G. V. Yönetim A.Ş. vek.Av.E.M. ile davalı vek.Av.M. H.’ nun gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, dava dışı borçlular C. Gıda Paz.Tic.Ltd.Şti., N. D., H.D.’ nin davacı banka ile imzaladıkları sözleşmeler gereğince kredi kullandıklarını, davalı şirketin 26.07.2010 tarihli protokol ile bu kredilere müşterek borçlu ve müteselsil kefil olduğunu, borçluların kullandıkları kredi borçlarını ödemeyip, protokole uymamaları sebebiyle protokolün (9.) maddesi gereğince davalı şirket aleyhine icra takibine başlandığını, davalının icra takibine itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptaline, takibin devamına, % 40 oranında icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, icra takibinin dayanağı olmayan belgelerin davada delil olarak kullanılamayacağını, protokolün ilk paragrafında yazılı taraflar arasında davalının herhangi bir sıfatla yer almadığı yine protokolün son sayfasındaki kutucuk şeklindeki şablon içinde müşterek borçlu ve müteselsil kefiller arasında davalının yer almadığını, protokole hangi sıfatla imza atıldığının belli olmaması nedeniyle davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil olarak sorumlu tutulamayacağını, ayrıca davalı şirket adına protokoldeki şirket kaşesi üzerindeki imzanın N.D.’ ye ait olup, bu şahsın davalı şirket ortağı olmayıp, 21.03.2011 tarihine kadar şirket müdürü olduğunu fakat şirket ana sözleşmesinde müdüre şirket adına kefalette bulunma yetkisi verilmediğini, imzanın davalı şirketi bağlamayacağını bildirerek davanın reddi ile tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere göre davalı hakkındaki icra takibine 26.07.2010 günlü protokole kefil sıfatıyla taraf olması nedeniyle başlanıldığı protokolde müşterek borçlu ve müteselsil kefiller sütununda davalı şirket adı belirtilmediği halde, protokolün (8.) sayfasında C. Gıda Paz.Tic.Ltd.Şti. kaşesi üzerine atılı imza ile davalı şirket kaşesi üzerine atılı imzaların aynı olduğu ve davalı yanca imzanın inkar edilmediği protokol tarihinde C. Gıda Paz.Tic.Ltd.Şti.’ nin ortağı olan N. D.’ nin davalı şirketin temsile yetkili müdürü olduğu gerekçeleriyle davalı şirketin itirazının iptaline, takibin devamına, itiraz edilen alacağın %20′ si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde mevcut 26.07.2010 tarihli “Protokol” davalı şirketin kaşe ve imzasını hâvi, inkar edilmeyen bu protokolden sonraki tarihi taşıyan 30.07.2010 tarihli “Protokol Eki” başlıklı yazı ve bu tarih sonrasında davalı şirketin ödemeler yapmış olması dikkate alındığında davalı şirketin kredi borcundan sorumlu olduğunun kabulünde bir isabetsizlik yok ise de, davalı şirketin anılan borcun ne kadarından sorumlu olduğunun yapılan tahsilatlar da gözetilerek saptanması için konusunda uzman bankacı ve hesap bilirkişilerinden rapor alınıp, varılacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönün göz ardı edilerek eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davalı yararına takdir edilen 1.100-TL. duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.