Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/2592 E. 2014/4781 K. 12.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2592
KARAR NO : 2014/4781
KARAR TARİHİ : 12.03.2014

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –
Davacı vekili, müvekkili aleyhine davalı yanca faturaya dayalı olarak icra takibine girişildiğini, icra takibine konu faturada gösterilen mısır makinesinin müvekkili şirket tarafından alınmadığını, fatura içeriği malın teslim edilmediğini ileri sürerek icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine ve %40 tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir:
Davalı vekili, faturada adı geçen makinenin davacı firmaya teslim edildiğini belirterek davanın reddine ve %40 tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece toplanan deliller doğrultusunda, dava konusu malın teslimine ilişkin irsaliyedeki teslim alan kısmında yazılı “…” isminde davacı şirketin çalışanı bulunmadığı gibi imzanın davacı şirket yetkilisine ait olmadığının grafoloji raporu ile belirlendiği, davalının fatura içeriği emtiayı davacıya teslim ettiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, icra takibinden dolayı borçlu olmadığının tespitine, davacının %40 tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, taraf vekillerinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harçlarının temyiz edenlerden alınmasına, 12.03.2014 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
(M)

KARŞI OY YAZISI

Davalı taraf, mısır makinesinin teslimine ilişkin irsaliyedeki teslim alan kısmında yazılı “…” ismindeki kişinin davacı şirket yetkilisi …’ın yakını olduğunu ve adı geçenin nüfus aile tablosunun celbedilerek, … isimli yakınının imza örnekleri alınarak, irsaliyedeki imza ile mukayese edilmesini istemiştir.
Yargılama sırasında, mahkemece 31.01.2011 günlü celsede, davalı vekilinin (02.12.2010 tarihli) dilekçesinde geçen …’ın da nüfus kayıtlarının celbine karar verildiği halde, karar gereğinin yerine getirilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı düşüncesiyle, sayın çoğunluğun onama görüşüne katılamıyorum.