Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/2512 E. 2014/6147 K. 31.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2512
KARAR NO : 2014/6147
KARAR TARİHİ : 31.03.2014

MAHKEMESİ : İzmir 6. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 21/10/2013
NUMARASI : 2013/44-2013/270

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacı banka vekili, taraflar arasında akdedilen taahhütname kapsamında davalıya verilen çek karnelerindeki çeklerden ibraz olunanların yasal karşılıklarının müvekkilince ödendiğini, davalı nezdinde bulunan 49 adet çek yaprağının ise ihtarname tebliğine rağmen iade olunmadığını, bunun üzerine nakit ve gayri nakit alacağın tahsili için yapılan icra takibinin davalının haksız itirazı ile durduğunu belirterek, davalının itirazının iptali ile takibin devamına ve %40 oranında icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili; cevap dilekçesinde; akdolunan sözleşmede çek tutarlarının depo edileceğine yönelik bir hüküm bulunmadığı gibi, takibe konu 49 adet çekten 33 adedinin takipten sonra davadan önce bankaya iade edildiğini kalan 16 adet çek bakımından ise iptal davası açıldığını ve bu davanın sonucunun beklenmesi gerektiğini bildirerek davanın reddini savunmuş ve %40 oranında tazminatın tahsilini istemiştir.
Mahkemece; keşideci olan davacı tarafından çek iptali davası açılamayacağı gibi bu davanın aynı zamanda derdest davayı uzatmaya yönelik olduğu gözetilerek, davadan önce iade edilen 33 çek yaprağı yönünden davacı istemi yerinde değil ise de çek iptali davasına konu edildiği ileri sürülen diğer 16 adet çek bakımından davacının isteminde haklı olduğundan bahisle benimsenen bilirkişi raporu doğrultusunda davacı yanca kanıtlanan davanın kısmen kabulüyle davalının takibe itirazının kısmen iptaline, alacak likit olduğundan 32,65 TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline, 16 adet çeke ilişkin 8.000-TL depo tutarının depo edilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilmiş, hükmün davalı vekilince temyizi üzerine, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2012/14919 E., 2013/1809 K. sayılı ve 30.01.2013 tarihli ilamında ” mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli araştırma ve incelemeyi içermediği gibi, Yargıtay denetimine de elverişli olmadığı, bu durum karşısında davalı vekilinin bilirkişi raporuna itirazları üzerinde durularak, tüm deliller birlikte değerlendirilip yeniden bilirkişi raporu aldırılmak suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmediği” belirtilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece Yargıtay bozma ilamına uyularak toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre; davacı bankanın 60.23 TL asıl alacak, 11,04-TL akdi faiz ve 0,55-TL %5 BSMV olmak üzere toplam 71,82-TL alacaklı olduğu, gayri nakit alacağı yönünden ise, dava konusu çek yapraklarının mülga 3167 sayılı Çekle Ödemelerin Düzenlenmesi ve Çek Hamilllerinin Korunması Hakkında Kanun hükümlerine göre davalıya verildiği, 4814 sayılı Kanun ile 3167 sayılı kanuna eklenen geçici 5. madde uyarınca eski çek defterlerinin imha edilmesi ve kullanılmaması gerektiği ve belirtilen düzenlemeye göre dava konusu çeklerin piyasada tedavül görmesinin, karşılıksız kaşesi vurulmasının mümkün olmaması nedeniyle bu çekler için depo talebinde bulunulamayacağı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile davalının dava konusu icra takibine itirazının kısmen iptali ile fazlaya ilişkin istemin reddine, davacının gayri nakit alacağa ilişkin talebinin şartları gerçekleşmediğinden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
5941 sayılı Çek Kanunu’nun geçici 1. maddesinin 3. bendinde; bankaların müşterilerine verdikleri eski çek defterleriyle ilgili olarak, 3167 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlanmıştır.
Yerel mahkemenin dava konusu çeklerin piyasada tedavül görmesinin mümkün olmadığı yönündeki gerekçesi 5941 sayılı Çek Kanunu’nun geçici 1. maddesinin 3. bendindeki düzenleme uyarınca yerinde olmayıp, mahkemece usulü kazanılmış haklar da gözetilerek, bozmadan sonra alınan oluşa ve dosya içeriğine uygun bilirkişi raporu doğrultusunda karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 31.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.