Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/2476 E. 2014/6028 K. 27.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2476
KARAR NO : 2014/6028
KARAR TARİHİ : 27.03.2014

MAHKEMESİ : İzmir 8. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 04/11/2013
NUMARASI : 2005/384-2013/534

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacılar vekili davacıların murisi A..T..’ın davalının birlikte hareket ettiği dava dışı Avukat S.. G..’nin yanında çalışmakta iken, S..G..i’nin müvekkili olan ve alacaklı olarak gözükmek istemeyen bazı kişilerin yerine senetler ciro edilmek veya doğrudan lehdar olarak yazılarak yazılarak A..T..’ın alacaklı olarak gösterildiğini,karşılığında muris A..T..’dan teminat senetleri ve boş senetler alındığını, zamanla Avukat S.. G..’nin almış olduğu senetleri koz olarak kullanarak davacıların murisini kendisine bağımlı kılarak, hile ve tehditlerle daha fazla borçlandırdığını, A..T..’ın ölümünden sonra Avukat S.. G..’nin elinde bulunan boş teminat senetlerini kendi adına veya lehdar olarak gösterdiği üçüncü kişiler adına doldurarak doğrudan icra takibine konu ettiğini, davacının murisinin böyle bir borcu bulunmadığını iddia ederek borçlu olmadıklarının tespiti ile davalının tazminata mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevabında, davanın bir yıllık hak düşürücü süre içinde açılmadığını, soyut iddialarla davanın açıldığını savunarak davanın reddi ile lehlerine tazminata karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacıların murisi A..T..’ın uzun süre dava dışı Avukat S.. G..’nin yanında çalıştığı, Avukat S.. G..’nin müvekkillerinden aldığı bazı çek ve senetlerde sanki lehdar davacıların murisi imiş gibi düzenleme yaparak icra takiplerine giriştiği, bu arada teminat maksadıyla davacıların murisinden imzalı boş senetleri alarak elinde tuttuğu bilahare bu senetleri doldurarak alacaklıları farklı kişiler gibi icra takipleri başlattığı, davaya konu senedinde bu şekilde davacıların murisinden teminat olarak imzalı ve boş şekilde alınmış bir senet olduğu, davalının eline geçen bedelsiz senedi haksız ve kötüniyetli olarak takibe koyduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
Davacılar vekili, dava konusu senedin müvekkillerinin murisi tarafından dava dışı S.. G..’ye teminat olarak boş verildiğini ancak aradaki anlaşmaya aykırı olarak davalının adı lehdar hanesine yazılmak suretiyle takibe konulduğunu iddia etmiş davalı ise davanın reddini istemiştir.6762 sayılı TTK’nun 592. maddesine göre açığa senet düzenlenmesi mümkün olup, senedin anlaşmaya aykırı olarak doldurulduğu iddiasının yazılı olarak kanıtlanması gerekir. Bu durumda ispat külfeti davacılarda olup, davacıların bu yöndeki iddialarını yazılı delille kanıtlamaları gerekir. Her ne kadar mahkemece ceza davaları hükme gerekçe yapılmış ise de her iki ceza davalarının zamanaşımı nedeniyle düşmelerine karar verildiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Zamanaşımı nedeniyle kamu davasının düşmesi kararı ile sonuçlanan ceza davalarının 818 sayılı BK’nun 53. maddesi uyarınca hukuk hakimini bağlayıcı bir karar niteliğinde olduğu kabul edilemeyeceğinden mahkemece yukarıda açıklanan ilke çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacıların tüm davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 27.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.