Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/2398 E. 2014/5754 K. 25.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2398
KARAR NO : 2014/5754
KARAR TARİHİ : 25.03.2014

MAHKEMESİ : Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 08/03/2013
NUMARASI : 2011/424-2013/81

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacılar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
– K A R A R –
Davacılar vekili, keşidecisi davacılardan C.. T.. ve diğer davacı S.. T..’ün ciranta olduğu 10.000 TL’lik çekin makbuz karşılığı davalı hamil T.. B..’a ödendiğini ve 02.10.2009 tarihli ibraname alındığı halde çekin iade edilmeyip icra takibine başlandığını, çekin keşide tarihinin 01.03.2010 olarak tahrif edildiğini, bu paraf imzanın keşideciye ait olmadığını, davalı T.. B..’ın dosya alacağını davalı A.. A..’a takipten sonra 12.04.2010 tarihinde temlik ettiğini, haciz baskısı ile 2.000 TL ödenmek zorunda kaldığını ileri sürerek takip dayanağı çekten dolayı borçlu olmadığının tespitine, ödenilen paranın istirdadına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, davalı T.. B..’ın davalı A.. A.. yanında garson olarak çalıştığını, çek ödendikten sonra davalı tarafın rızası ile çekin keşide tarihinin değiştirildiğini, ödemeyince T.. B..’ın bankaya ibraz ettiğini, ibra belgesinin davalı T.. B..’dan zorla, tehditle alındığını, alacağın müvekkili A.. A..’a temlik edildiğini belirterek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece toplanan delillere göre, çekin ön yüzündeki keşideci imzası ile değiştirilmiş olan keşide tarihindeki imzanın aynı kişiye ait olduğu, keşide tarihindeki değişikliğin ibra tarihinden sonra yapıldığını, değiştirilmiş keşide tarihindeki imzanın çek keşide eden şahsa ait olduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle, ispatlanamayan davanın reddine, İİK’nun 72. maddesi uyarınca çek bedelinin %20’si oranındaki tazminatın davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
Takip ve dava konusu çekin keşidecisi davacı C.. T.. ile lehdar ciranta S.. T..’ün açtığı işbu davalarında, takip konusu çek bedelinin ödenip hamil T.. B..’dan ibraname alındığını, bu ibranameden sonra çekin keşide tarihinde tahrifat yapılarak sahte paraf atıldığını iddia etmişlerdir. Anılan çekle ilgili olarak Fatih Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2011/1218 soruşturma nolu hazırlık evrakında, davalı T.. B.. ve alacağı temlik alan davalı A.. A.. aleyhine, “resmi belgede sahtecilik” suçundan şikayetçi olmuşlar, Cumhuriyet Savcılığı’nca alınan 28.04.2011 tarihli Adli Tıp ve Grafoloji Uzmanı Uzm.Dr.A.. D..’nun raporunda “… 2- İnceleme konusu çek aslının ön yüzündeki keşideci imzasının ve değiştirilmiş keşide tarihinin yanındaki imzanın aynı el ürünü olduğu, sözkonusu bu iki imza ile C.. T..’ün mukayese imza örnekleri arasında yapılan karşılaştırmalarda; …. bazı farklılıklar tespit (imzanın başlangıcı, ortasındaki örgüleme, genel eğim, imzanın sonlandırılışı vb.) edildiğinden, bu iki imzanın C.. T..’ün mukayese imza örneklerine kıyasla adı geçenin eli ürünü olmadığının ve sözkonusu iki imzanın C.. T..’ün imzası esas alınarak taklit edildiğinin kabulü gerektiği, mevcut verilerle bu taklitin kimin tarafından yapıldığının belirlenemediği …” belirtilerek, hem keşideci imzası hem de keşide tarihindeki paraf imzasının, keşideci davacıya ait olmadığı bildirilmiştir.
Hal böyle olunca; mahkemece davalı alacaklı temlik eden davalı T.. B.. tarafından verilmiş olan ibranamenin ve anılan Cumhuriyet Savcılığı’nda alınan rapor gözetilerek, davanın kabulü ile davacıların davalı T.. B..’a ve 02.10.2009 tarihli ibraname tarihinden sonra 12.04.2010 tarihinde temlik alan davalı A..B..’a borçlu olmadıklarının tespitine karar verilmesi gerekirken, ibraname ve bilirkişi raporuna aykırı düşecek şekilde “… dava konusu çekin ön yüzündeki keşideci imzası ile değiştirilmiş olan keşide tarihindeki imzanın aynı kişiye ait olduğu, keşide tarihinin de ibra tarihinden sonra yapıldığı, değiştirilmiş keşide tarihindeki imzanın çeki keşide eden şahsa ait olduğunun kabul edilmesi gerektiği anlaşılmakla ispatlanamayan davanın reddine, davacı tarafın davayı açmakta haksız olduğu anlaşılmakla İİK’nun 72. maddesi uyarınca çek bedelinin %20’si oranındaki tazminatın davacı taraftan tahsili ile davalı tarafa verilmesine karar vermek gerektiği …” gerekçeleriyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmadığı gibi, davacı S.. T.. yargılama sırasında 12.12.2010 tarihinde vefat etmekle mirasçılarının davaya dahil edilerek karar başlığının davacı hanesinde gösterilmemiş olmaları da doğru bulunmamıştır.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacılar yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 25.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.