Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/2374 E. 2014/4876 K. 13.03.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2374
KARAR NO : 2014/4876
KARAR TARİHİ : 13.03.2014

MAHKEMESİ : Ankara 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 24/09/2012
NUMARASI : 2011/178-2012/189

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. B.. C.. ile davalılardan T.. Türk Otomobil Fabrikası AŞ., N.. Ö.. gelmiş, diğer davalı tarafından kimse gelmemiş olmakla birlikte davacı vek. Av. B.. C.. 26.11.2013 tarihli dilekçesi ile duruşma isteminden feragat ettiğini bildirmesi ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

-KARAR-

Davacı vekili, müvekkilinin davalı T..A.Ş.nin ithalatçısı olduğu aracı diğer davalı şirketten 80.000,00 TL. bedelle 11.02.2010 tarihinde satın aldığını, aracın sürekli arızalanarak yetkili servise götürüldüğünü, bu sebeple araçtan beklenen faydanın sağlanamadığını, dava konusu araca davalı ithalatçı firma tarafından 2 yıl garanti verildiğini ileri sürerek araçtaki ayıbın üretim hatasından kaynaklanan gizli ayıp olması nedeniyle aracın yenisi ile değiştirilmesine, bunun mümkün olmaması halinde 40.000,00 TL.nin ticari faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı Tofaş vekili, araç 2. el olarak davacıya satılmış olup aracın satıldığı tarihe kadar diğer davalı Ü.. Oto’da test aracı olarak kullanıldığını, trafiğe çıkış tarihi ve fiili olarak kullanıldığı süreler itibariyle aracın garanti süresinin sona erdiğini, ayrıca davacının aracı 0 km fiyatına göre çok düşük bir bedelle satın alındığının dava dilekçesinden anlaşıldığını, davalı bayinin aracı 2.el olarak satmasına karşın aracın 0 km olmayan bir araç için sözleşmeden dönme ve fatura bedelinin müvekkilinden talep edilmesinin söz konusu olamayacağını, aracın garantisi sona ermiş olduğundan davanın zamanaşımına uğradığını, davacının yasal süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, diğer davalı Ü.. Oto’nun dava konusu araç satışını müvekkilinin bayiisi sıfatıyla yapmadığını, davalı Ü.. Oto’nun müvekkili ile olan bayilik ilişkisinin 30.09.2010 tarihinde sona erdiğini, dava konusu araçta dava tarihi itibariyle giderilememiş bir şikayet bulunmadığını aracın gizli ayıplı olmadığını, ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Davalı Ü.. Ltd. Şti. vekili davaya yanıt vermemiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; aracın 2006 yılında davalı T…A.Ş. tarafından ithal edilerek diğer davalı Ü…Ltd. Şti.ye satıldığı, davacı şirket tacir olduğundan basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü olduğu, dava konusu aracın 4 yıl boyunca davalı bayide bulunduğunu araştırıp ona göre işlem yapması gerektiği, araçta meydana gelen arızaların tümünün garanti kapsamında değiştirildiği ve giderildiği, ancak bu onarımlar sonucu 1500,00 TL. değer kaybının oluştuğu, bu değerden davalıların sorumlu olduğu, meydana gelen arızaların niteliği, aracın 4 yıl sonra satın alınması, davacının tacir olması dikkate alınarak aracın yenisiyle değiştirilmesini gerektirecek düzeyde bir hatasının bulunmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 1500,00 TL.nin dava tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Somut olayda davacı dava konusu aracın misli ile değiştirilmesini ya da bedelinin tahsilini talep etmiş, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda sonuç olarak “…sonuç olarak; aracın 2006 yılında davalı T…A.Ş. tarafından ithal edilerek diğer davalı Ü..Ltd. Şti.ye satıldığı, aracın 11.02.2010 tarihinde ÖTV faturaya eklenerek kullanıcı olan davacı şirket adına ilk tescilinin yapıldığı, aracın bu tarihten sonra başlayan birbirinden farklı veya tekrar eden tüm arızalarının garanti kapsamında ücretsiz olarak yetkili servislerce onarılmaya çalışıldığı, araçta üretimden kaynaklı arızaların dış muayene ile tespit edilemeyecek nitelikte ve kullanım ile zamanla ortaya çıktığı, davaya konu araçtaki arızanın yol, sürüş, kullanım, sürücü hatasından kaynaklanmayacak nitelikte olduğu, zamanla ortaya çıkan yukarıda özetlenen arızanın aracın ilk zamanlarda test aracı olarak kötü şartlar altında kullanılmasından kaynaklı olarak ileri gelmediği, davacı uhdesindeki aracın gördüğü onarımları nedeni ile araçta 1500,00 TL. Değer kaybı oluştuğu, bu bedelin davacıdan tahsilinin gerekeceği, davacının onarım hakkını kullanmasına rağmen arızaların devam ettiği, bundan sonra da aracın arızalarının devam etmesinin muhtemel olduğu, dava konusu aracın üretiminden kaynaklı gizli ayıplı olduğu” belirtilmiştir. Ne var ki bilirkişi raporunda aracın garanti süresi çerçevesinde tamir edildiği bildirilmiş ise de dosya içerisine garanti belgesi ibraz edilememiştir. Davalı yan aracın garanti süresinin dolduğunu savunmuştur. Bu konuda Dairemiz geri çevirme kararı üzerine davacı vekili ise otomasyon çıktı belgesi örneğini ibraz etmiştir. Bu durumda Mahkemece davacı lehine oluşmuş kazanılmış haklar gözetilerek davacı talebi dikkate alınıp bir karar verilmesi gerekirken talep olmamasına rağmen davacı elinde iken araçta meydana gelen hasar bedelinin davalılardan tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.