Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/2212 E. 2014/7289 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/2212
KARAR NO : 2014/7289
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : Merzifon Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/03/2013
NUMARASI : 2012/240-2013/170

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı asiller ve dava dışı M. Y. tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvvekkil banka ile dava dışı şirket arasında imzalanan genel kredi sözleşmesine kefil olan davalıların yapılan icra takibine haksız olarak itiraz ettiklerini belirterek itirazın iptaline ve tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, hesabın kat edilme şartlarının oluşmadığını, bu nedenle temerrüdün oluşmadığını, faizin ve faiz oranının fahiş olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi ek raporuna göre, davacı bankanın takip dosyasında talep ettiği miktarların doğru olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı C.. Y..’ın nakdi krediye ilişkin 181.426,98 TL alacak yönünden itirazının iptali ile asıl alacağın takip tarihinden itibaren % 72 oranında faizi ve faizin % 5 BSMV uygulanarak takibin devamına, davalı C.. A..’ün nakdi krediye ilişkin 181.635,74 TL alacak yönünden itirazının iptali ile asıl alacağın takip tarihinden itibaren % 72 oranında faizi ve faizin % 5 BSMV uygulanarak takibin devamına, davalıların gayrinakdi krediye ilişkin itirazlarının iptaline, davacı lehine % 40 icra inkar tazminatına karar verilmiş, hüküm davalı asiller ve dava dışı M. Y. tarafından temyiz edilmiştir.
1-Temyiz eden M. Y. davada taraf olmadığı gibi aleyhine de hüküm kurulmadığından bu şahsın temyiz yeteneği olmadığı için temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
2-Uyuşmazlık banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olup bankacılık konusunda uzman bir bilirkişiden rapor alınması gerekirken avukatın bilirkişi olarak tayin edilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi anılan bilirkişi rapurunun da yeterli inceleme içermediği ve Yargıtay denetimine elverişli olmadığı görülmüştür. Ayrıca mahkemece verilen hükümde talep aşımı söz konusu olmasının yanında davalı C.. Y.. yönünden 181.426,98 TL, davalı C.. A.. yönünden 181.635,74 TL üzerinden kurulan hükümde, hükmedilen miktarların içinde faiz alacağı da mevcut olup ne kadarının asıl alacak, ne kadarının faiz olduğu açıklanmadan “asıl alacağa takip tarihinden faiz uygulanması” şeklinde hüküm oluşturulması infazda tereddüt yaratacak nitelikte olup HMK 297. maddesine aykırıdır.
Bu durumda mahkemece yapılacak iş, iddia, savunma ve dava konusu genel kredi sözleşmesi çerçevesinde araştırma ve inceleme yapılarak konusunda uzman bankacı bilirkişiden Yargıtay denetimine elverişli rapor alınıp taleple bağlılık kuralı ve HMK’nın 297.maddesi de gözetilmek suretiyle uygun sonuç dairesinde karar verilmesinden ibaret olmalıdır.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle M. Y. temyiz isteminin reddine, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.