Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/20609 E. 2015/2402 K. 23.02.2015 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/20609
KARAR NO : 2015/2402
KARAR TARİHİ : 23.02.2015

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR –

Davacı; kendisinin oğlunun düğününün davalının düğün salonunda yapılması için 1.000-TL karşılığında anlaştıklarını,kapora olarak 100-TL ödediğini, davalının bu kaporayı senet defterine işledikten sonra, sayfanın altında bulunan senet bölümündeki yeri kendisine imzalattığını, düğün iptal olunca davalının zararı için 400-TL daha ödeme yaptığını, ancak davalının boş olarak imzalanan senedi doldurmak suretiyle kendisi aleyhine icra takibi yaptığını belirterek, davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekili 30.05.2014 tarihli duruşmada; icra dosyasına yapılan ödeme nedeniyle davanın istirdat davasına dönüştüğünü belirterek, icra dosyasına ödenen paranın istirdatı ile %20 kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, takibe konu senedin müvekkili tarafından davacıya verilen ödünç para nedeniyle alındığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece; davacının iddialarını yazılı delillerle kanıtlayamadığı, hatırlatılması üzerine davacının yemin teklif hakkını kullandığı, davalının usulüne uygun olarak yemin ettiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dairemizin 01.03.2012 tarih, 2011/12060 Esas 2012/3247 Karar sayılı ilamı ile “… davalı hakkında yalan yere yemin etme suçundan cezalandırılması istemiyle …. Asliye Ceza Mahkemesinde dava açıldığı, BK’nun 53. maddesi hükmüne göre ceza mahkemesince saptanan maddi olgular hukuk hakimini de bağlayacağından mahkemece, davalı hakkında açılan ceza davasının sonucu beklenerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediği” gerekçesiyle hüküm bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; …. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2011/51 E., 2013/3 K. sayılı dosyasında dava konusu icra takibine dayanak olan senedin ayrı bir senet olmayıp, düğün sözleşmesinin parçası olduğunun ve davalı …
Uzunkara’nın yalan yere yemin ettiğinin tespit edildiği, davalının gerçekte alacaklı olmadığı bir parayı icra tehdidi ile davacıdan tahsil ettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, 4.675-TL’nin 04.03.2001 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine, takibe esas alınan 3.585,78-TL’nin %20’si oranındaki kötüniyet tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı tarafça dava konusu icra dosyasına 11.09.2009 tarihinde ödeme yapılmış olmasına rağmen, yerel mahkemece ”…4.675-TL’nin 04.03.2001 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesine” şeklinde hüküm kurulması isabetli olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 23.02.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.