Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/1991 E. 2014/17536 K. 08.12.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1991
KARAR NO : 2014/17536
KARAR TARİHİ : 08.12.2014

MAHKEMESİ : İstanbul (Kapatılan) 36. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/07/2013
NUMARASI : 2011/246-2013/156

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ….gelmiş diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan, onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Dava, bayilik sözleşmesinin 14 yıl süreceği düşüncesiyle yapılan ve Rekabet Kurumu kararı gereğince sözleşmenin 18.09.2010 tarihinde feshinden sonra da davalı yanca kullanılmaya devam eden kalıcı yatırım bedellerinden kalan sözleşme süresine tekabül eden bakiye bedel ile intifa hakkının terkini için davalı adına ödenen harç bedelinin tahsili istemine ilişkindir.
Davalı yargılamaya katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece, Rekabet Kurulu kararı doğrultusunda, davacının intifa hakkının kaldırılması işlemini yürüttüğü, terkin harcına dair makbuzda davalı isminin yer aldığı, davalıya bu işlem nedeniyle sorumluluk yüklenemeyeceği, geçersiz hale gelen sözleşmenin geriye kalan süreye karşılık gelen dava konusu yatırım bedelinin davalıdan talep edilemeyeceği, akaryakıt istasyon giydirmesi ile ilgili olarak davalı yana bir ödeme yapılmadığı, sabit yatırımların da yapılması gerektiği gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, terkin harcına ilişkin makbuzda davalının adının yazılı olmasına, terkin harcının davacı yanca yatırıldığı yönündeki iddianın usulüne uygun delillerle kanıtlamamasına göre, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2- Davacı yan, bayilik sözleşmesinin 14 yıl süreceği düşüncesiyle yapılan ve Rekabet Kurumu kararı gereğince sözleşmenin süresinden önce 18.09.2010 tarihli feshinden sonra da davalı yanca kullanılmaya devam edilen kalıcı yatırım bedellerinden kalan sözleşme süresine tekabül eden bakiye bedelin tahsilini de istemiş, 11.09.2006 tarihli faturalar ile kalıcı yatırım bedellerinin nelere ilişkin olduğu belirtilmiştir.
Hal böyle olunca, mahkemece; mahallinde yapılacak keşif ile davacı yanca iddia edilen kalıcı yatırımların taşınmaz üzerinde yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise akdin feshinden sonra da davalı yanın aynı kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam edip etmediği bir başka deyişle anılan kalıcı yatırımların taşınmaza değer katıp katmadığı tespit edilerek şayet bu yatırımların taşınmaza değer kattığının yani davalı yanın yapılan kalıcı yatırımları kullanarak ticaretine devam ettiğinin saptanması halinde bunun davacı yanca talep edilebileceği gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı gerekçeyle reddi isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenle davacının diğer temyiz itirazının reddine, (2) nolu bentte açıklanan nedenle hükmün temyiz eden davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir olunan 1.100 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.12.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.