Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/1683 E. 2014/8891 K. 08.05.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1683
KARAR NO : 2014/8891
KARAR TARİHİ : 08.05.2014

MAHKEMESİ : Kayseri 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
TARİHİ : 09/10/2013
NUMARASI : 2011/205-2013/238

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, taraflar arasında karşılıklı olarak mal alım-satımı konusunda ticari ilişki bulunduğunu, ticari ilişkinin açık hesap olarak devam etmiş olmasına rağmen müvekkilinin davalıya yapacağı ödemeleri şirket çeklerini davalıya teminat olarak vermek suretiyle gerçekleştirdiğini, son dönemlerde ödemelerde aksamalar çıkmaya başladığını, bunun üzerine davalı şirket yetkilisinin isteği ve karşılıklı anlaşma sonucunda müvekkilinin bir kısım günü geçmiş olan çekleri yenilediğini ve günü geçen çeklere karşılık yeni çekler verdiğini, ancak davalının günü geçmiş ve iadesi gereken çekleri iade etmediği gibi anlaşmaya uymayarak çeklerin tamamını işleme koymaya başladığını, taraflar arasındaki tüm ticari ilişki çerçevesinde davalıya yaklaşık 300,000 TL’lik çek verdiklerini, bu çeklerin yaklaşık 170.000 TL’sinin banka aracılığıyla vadesinde ödendiğini, bir kısmının da elden ödenerek çekler teslim alınarak bankaya iade edildiğini, bunun dışında yenilenen ve iadesi gereken toplam 125,000 TL’lik çekin de davalı şirket yetkilisinin elinde kaldığını, bu çeklerin tamamının karşılığında mal alım-satımı yapılmadığını, bu çeklerin bir kısmının teminat çeki bir kısmının yenilenen çeklerden oluştuğunu, davalının 2 ayrı dosyada toplam 125,000 TL’lik çekleri takibe koyduğunu belirterek takipler nedeniyle müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine, takiplerin iptaline ve %40 oranında tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin ürettiği kanepelerin bayii olarak satışı için davalı şirketle anlaşıldığını, davalının borçlarına karşılık çekler verdiğini, davacının iddia ettiği gibi eski çeklerle yeni çeklerin değişimi olduğuna dair taraflar arasında herhangi bir protokolün mevcut olmadığını bildirerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davalının kendi muhasebe kayıtlarında alacağını ispat eden muhasebe kaydına rastlanmadığı, icra takiplerinin başlatıldığı 14.04.2010 ve 20.07.2010 tarihlerinde davalının davacıdan alacağı değil borçlu gözüktüğü, davalının alacaklı olduğunu muhasebe kayıtlarıyla ispat edemediği, davalı yanca teklif edilen yemin üzerine davacı şirket temsilcilerinin davaya konu takiplere dayanak çekler nedeniyle davalıya borçlu olmadıkları ve bu çek bedellerini ödedikleri yolunda yemin ettikleri gerekçeleriyle davanın kabulüne, davacının takipler nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine ve takiplerin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Çek bir ödeme vasıtasıdır. Kural olarak mevcut bir borcun tasfiyesi amacıyla verilir. Somut olayda davacı, çeklerin davalıya yapılacak ödemelerin teminatı olarak verildiğini, ayrıca günü geçmiş çekler yerine davalıya yeni çekler verdiklerini, ancak davalının günü geçen çekleri iade etmediği gibi işleme koyduğunu iddia etmiş, davalı ise davacının borçlarına karşılık çekler verdiğini, eski çeklerle yeni çeklerin değişimine dair taraflar arasında protokol düzenlenmediğini savunmuştur.
Bu durumda mahkemece, verilen çeklerin teminat amacıyla verildiği ve eski çekler yerine yeni çekler verildiği halde eski çeklerin iade edilmediği iddiasının ispat külfetinin davacı üzerinde olduğu gözetilmeden yanılgılı değerlendirme sonucu ve icapsız yemine dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.