Yargıtay Kararı 19. Hukuk Dairesi 2014/1645 E. 2014/7262 K. 15.04.2014 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 19. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2014/1645
KARAR NO : 2014/7262
KARAR TARİHİ : 15.04.2014

MAHKEMESİ : Adıyaman 2. Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/02/2011
NUMARASI : 2008/47-2011/110

Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

– K A R A R –

Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı futbolcu M. Ö. adına düzenlediği çekin kaybolması üzerine, 23.11.2007 tarihinde bankaya ödeme yasağı koydurduğunu, M. Ö. bu çekin karşılığının 22.11.2007 tarihinde belge karşılığı ödendiğini, ancak davalı tarafından takibe geçildiğini, çekteki ciranta imzasının M. Ö. ait olmadığını, bu durumu davalının bildiğini belirterek davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının iddialarını kanıtlaması gerektiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, toplanan deliller, savcılık aşamasında alınan rapor, İcra Hukuk Mahkemesi’ ndeki Adli Tıp Kurumu’ ndan alınan imza incelemesi raporlarının güçlü delil kabul edilerek, davanın kabulüne, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine, davacının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, keşideci davacı tarafından çekteki lehdar cirosundaki imzanın sahte olduğu iddiası ile açılan menfi tespit davasıdır. Uyuşmazlığın çözümünde imzaların istiklali (bağımsızlığı) ilkesinin tartışılması gerekmektedir.
Sahte imza bir başkasının imzasının taklit edilmesi hali olup, 6762 sayılı TTK’ nun 589. maddesi hükmü gereğince; ”Bir poliçe, poliçe ile borçlanmaya ehil olmayan kimselerin imzasını, sahte imzaları, mevhum şahısların imzalarını yahut imzalayan veya namlarına imzalanmış olan şahısları herhangi bir sebep dolayısıyla ilzam etmeyen imzaları taşırsa, diğer imzaların sıhhatine bu yüzden helal gelmez.”
Anılan hükme göre; ticari senetteki geçersiz imza, sadece kendisi yönünden hükümsüzlük sonucunu doğurur. Geçerli imzaların sahipleri, başkasının imzasının geçersiz olduğunu ileri sürerek, kambiyo sorumluluğundan kurtulamazlar.
Poliçeler bakımından getirilmiş olan bu ilke, 6762 sayılı TTK’ nun 730/3. maddesi yollamasıyla çekler hakkında da uygulanır.
Somut olayda, davacı keşideci, davaya konu çekteki kendi imzasını inkar etmemiştir. Bu durumda mahkemece uyuşmazlığın yukarıda açıklanan imzaların bağımsızlığı (istiklali) ilkesi gözetilerek çözümlenmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün temyiz eden davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.